Kamu çalışanlarına ödenen “toplu sözleşme ikramiyesi”nin sendikalı olmaya teşvik eden bir “rüşvet” niteliği taşıdığını savunan BASK ve Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, “Sendikalılık Rüşvetine Hayır! Memur Sendika Aidatını Cebinden Ödesin!” başlıklı bir imza kampanyası başlattı. Öğretici, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından da sendika-üye ilişkisine müdahale olarak görülen bu durumun, siyasallaşmış sendikalarca üyelik rüşveti gibi pazarlandığını belirtti.
2025 8.Dönem Toplu Sözleşmeleri öncesinde sendikalar arasındaki rekabetin bu ödentinin miktarı ve kapsamı üzerinden yaşandığını ifade eden Öğretici, bu “rüşvetin kaldırılması” çağrısı yaparak, “sendikamı kendim seçer, aidatımı öder ve denetlerim” dedi. Kamu görevlilerini, sendikasını seçme, denetleme ve gerekirse istifa etme noktasında devlet müdahalesini kabul etmemeye davet eden Öğretici, kampanyanın ilk imzasını atarken yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Evrensel tanımıyla sendika; aynı iş kolunda çalışanların birlikte hak aradığı yerdir. İşveren karşısında onurlu bir dayanışma ancak bağımsız meslek örgütleriyle mümkün olur. Partisinin ağzına bakan, toplu söyleşen, aidatları ısmarlatan yapılar sendika değil, sendikacı örgütlerdir. Bunlar; üye çalışması yaparken, seçimlerde parti kovalarken, aidat gelirlerini harcarken ‘kimse kafayı takmasın’ ister. Yoksulluk sınırının yarısında ücret alan bir memurun, cebinden çıkacak aidatı sorgulayacağını bilir, üç kuruşluk bir temsili yoksa, istifadan korkar.”
Mehmet Alper Öğretici, yıllarca toplu sözleşme masalarında yetkili sıfatıyla oturanların kamu çalışanlarını sefalete sürüklediğini, ortalama memur maaşının yoksulluk sınırının yarısına, emeklilerinin maaşının ise açlık sınırının altına gerilediğini vurguladı. Sendikaların, kendi üyelerinin istifalarını önlemek için “toplu sözleşme ikramiyesi”ne sığındığını ve önce %1, ardından %2 baraj getirerek hem sendikasızları üye olmaya zorlamayı hem de baraj altında kalacak sendikaların faaliyetlerini engellemeyi amaçladıklarını dile getirdi. Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin bu baraj konusunda gerekli dersleri verdiğini hatırlattı.
Öğretici, “Toplu Sözleşme İkramiyesi” nedeniyle birçok kamu çalışanının ekonomik erimenin ışığında az da olsa ücret alabilmek için sendikalara üye olduğunu, ancak yıllar içerisinde sendikal örgütlülük artmasına rağmen çalışanların haklarını alabilme kabiliyetinin ters orantılı bir şekilde zayıfladığını belirtti.
Mevcut durumda memurların sendikalara üye oldukları için maaşlarından yaklaşık 250-300 TL kesildiğini, ancak “toplu sözleşme ikramiyesi” adı altında aylık yaklaşık 720 TL geri aldıklarını ifade eden Öğretici, “Aidatını cebinden ödeyen üye sendikasına yön çizer, eleştirir, akıl verir, aktif çalışır, denetler. Sendikal katılımı engellenirse, eleştirileri dikkate alınmaz ise istifa eder. Buradan bu sendika ve konfederasyonlara soruyorum; siz hangi ihtimalden korkuyorsunuz?” diye sordu.
“Hodri meydan efendiler; aidatı geri ödemesiz maaşından kesilen hiçbir üyemizin istifa etmeyeceğine bahse girerek, siz de var mısınız diyorum. Ailemizin, komşumuzun, işçinin, köylünün, herkesin vergileriyle her ay 2 milyar liraya yakın sendikal rüşvet ödenmekte. Bu parayla öğretmen atasınlar, okul-hastane yapsınlar, öğrenci-yoksul sevindirsinler. Çay paramıza karşılık gelen aidatımızı kendi kesemizden ödeyemiyorsak yuh olsun bize! O aidatın her kuruşunun hesabını soramıyorsak da aynı şekilde…” sözleriyle tepkisini dile getiren Öğretici, aidat rüşvetiyle mücadele edemeyen sendikalar yerine, çalışanlar için gerçek mücadele eden sendikacılık istediklerini belirtti.
Genel Başkanı olduğu BASK ve Anadolu Eğitim Sendikası adına sendikal ahlaklarına ve temsillerine güvendiklerini belirten Öğretici, üyeyle bağlarının maddi değil, etik olduğunu vurguladı. Çağdaş dünyada yeri olmayan ve ILO tarafından da reddedilen bu durumdan kurtulmak gerektiğini ifade ederek, “Aidat rüşvetiyle üyeliğe hayır, bağımsız ve onurlu sendikacılığa evet!” çağrısında bulundu.
Öğretici, bir sendikaya üye olmak ve üye kalmak için rüşvete ihtiyaç duymayan tüm kamu görevlilerini imza vermeye davet etti.