Siyasette çok kullanılan birkaç taktik var. Birincisi, “siyasetçi, ne söylemeyeceğini iyi bilendir” yaklaşımı çerçevesinde “Suçu muhalefete at, sorumluluğu asla üstlenme!” yöntemi. İkinci taktik ise “Yöneltilen sorunun ne olduğunun önemi yoktur, canın ne istiyorsa onu anlat!”
Bursa’nın demiryolu ulaşımı yok… Elbette olacak ama AK Parti 4-5 yılda biteceğini duyurduğu projeyi 12 yıldır bitiremediği için, ilk tren seferi ihtimal o ki, müstakbel CHP iktidarında gerçekleşecek.
Bursa hava ulaşımı konusunda da şanssız. Bir türlü kırılamadı zincir. Bursalılar Sabiha Gökçen ve İstanbul Havaalanı’na mahkûm edildi. Yenişehir Havaalanı zaman zaman canlanıyor, çeşitli illere karşılıklı seferler konuyor, uçakların başka destinasyonlara kaydırılmasından mıdır nedir, yaz ayları gelince bu seferler kalkıyor, eylül-ekim gelince yine başlıyor. Nöbetçi havaalanı mı bu, para kazanılacak mevsimde uçaklar başka destinasyonlara çalışıyor, kış gelince, “Bursa’dan sefer müjdesi” haberleri manşetlere çıkıyor.
AK Parti geçmiş dönem milletvekili Mustafa Esgin, birkaç gün önce Yenişehir Havaalanı’ndan çeşitli illere seferlerin başlayacağını duyurdu. Eski milletvekili, geçmişte bu konuyla ilgilendiğinden çeşitli bağlantıları olabilir, yeni bir bilgi aldıysa duyurabilir tabii. Benim de haberim olsa, ilk ben duyururdum, Bursa için önemli bir konudur.
Esgin’in resmi bir görevi yokken topa girmesi kimi çevrelerde siyasi hazımsızlığa yol açmış olmalı, “siyasi hedefi mi var?” tartışmaları olmuş… Mustafa Esgin de Bursadabugün‘e açıklama yapmış, okudum, kendisine bu tartışmalar sorulunca, Bursa’ya olan aşkını, Bursalılara karşı sorumluluklarını, hava ulaşımı konusuna olan ilgisini anlatıyor ama asıl şu cümle dikkatimi çekti:
“CHP İl Başkanı Yeşiltaş ‘Ali Osman Sönmez Hastanesi önünde neden bitmiyor açıklamaları yaparken, örgütüne Bursa Havaalanını kullanın, oradaki uçuşların devamlılığı için seyahat edin’ çağrısı yapıyor mu?”
…Hoppaaa! Mavi ekran!
Konunun CHP İl Başkanı ile ne alakası var? Bu ne perhiz, bu nasıl lahana turşusu?
Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi’nin yarım bırakılmasında, bitirilememesinde, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş‘ın ya da önceki CHP il başkanlarının ne ilgisi, ne etkisi olabilir? Hastaneyi bitiremeyen AK Parti hükümeti ama bunun hesabını soracağımız kişi CHP Bursa İl Başkanı, öyle mi yani?
Havaalanının işletme beceriksizlikleri nedeniyle atıl kalmasında, sefer sayısının azaltılmasında, sefer düzenlenmemesinde, sefer tercihlerinde başka lokasyonların ön plana alınmasında CHP Bursa İl Başkanı’nın ne ilgisi, ne etkisi olabilir?
Doğru destinasyonlara iyi bir planlamayla sefer koymayın… Sefer sayısı azaltıla azaltıla Bursa hattının erimesine göz yumun! Başarılı olamayınca da “CHP il başkanı örgütüne çağrı yapmış mı?” diye sorun…
Yenişehir Havaalanı’nda süreci yönetemeyen, Bursa’yı hava ulaşımıyla buluşturamayan AK Parti ama bunun hesabını soracağımız kişi CHP Bursa İl Başkanları Nihat Yeşiltaş, İsmet Karaca, Hüseyin Akkuş, Metin Çelik… Onlar mı sorumlu bu durumdan? Hatta isterseniz Bursa’nın süregelen sağlık sorunlarına ilişkin, CHP milletvekillerini de dahil edelim listeye, Lale Karabıyık, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk… Aralarında hekim kökenli vekiller Ceyhun İrgil, Yüksel Özkan, Kayıhan Pala da var ki, paçayı sıyırmaları imkansız. Öyle mi yani? Ciddi misiniz? Hesap bu mu? Hatta dilerseniz, Mustafa Bozbey‘i, Erkan Aydın‘ı, CHP’li diğer belediye başkanlarını da listeye ekleyelim…
Hatırlayamayanlara hatırlatma olsun, “geçmişten buyana herhangi bir CHP il başkanı Yenişehir Havaalanı konusunda bir şey söylemiş mi, söylememiş mi?” sorusu gündeme gelirse eğer… Örneğin geçmiş dönem CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca‘nın Yenişehir havaalanı ve seferlerle ilgili birden fazla açıklaması birçok sitede yayınlanmış, arşivlerde duruyor. Karaca, Yenişehir’e gidip, havaalanının önünde de basın açıklaması yaptı. O da arşivlerde. Yani CHP, Yenişehir Havaalanı konusunda bir muhalefet partisi olarak ilgiyi ayakta tutmuş…
Hatta bir de perde arkası var, CHP İl Başkanı’nın Yenişehir’de havaalanının önünde basın açıklaması yapacağı saatte, dönemin AK Parti Milletvekili Mustafa Esgin sosyal medyadan bir çağrı paylaşarak, “Bursa sevdalılarını Bursa Havalimanını konusunda oluşturacakları ortak gündemde buluşmaya davet etmişti.” Sayın basınımızın önemlice bir bölümü Esgin’in davet çağrısına balıklama dalmayı tercih etti. CHP’nin basın açıklamasını gölgede bırakmayı hedef alan bu açıklama her yerde yayınlandı, CHP’nin söylediklerini yazacak yer kalmadı(!), açıkçası karartma taktiği epeyce başarılı oldu.
Eee… Turgut Özal yıllar önce sufle vermişti zaten, “benim memurum işini bilir” diyerek… Gördük ki basınımız da işini biliyor, kartını daima iktidardan yana açık oynuyor… Helal olsun!
Havaalanı konusunda sonuç ne oldu diye merak edenlere söylüyorum.
Değişen bir şey yok…
AK Parti kanadında dediğim dedik, öttürdüğüm düdük!
HASTANELER KONUSUNDA DA TUTUM AYNI
Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi’nin yarım kalması Bursa için çok sıkıntılı durumlardan biri…
Mevzu Şehir Hastanesi’nin açılışına kadar kadar gidiyor. Şehir Hastanesi’nin açılma sürecinde Bursa’da 3 hastane kapatıldı. Güya depreme dayanıksız diye Bursa Devlet (Memleket) Hastanesi de kapatılanlar arasındaydı.
Halbuki Mustafa Esgin bir açıklama yapmış, “Bursa Devlet (Memleket) Hastanesi’nin kapatılması söz konusu değildir” demişti. Hastane Sağlık Bakanlığı’nca tek hamlede kapatıldı.
Bu gelişmeleri takiben, CHP Bursa İl Başkanlığı Memleket Hastanesi önünde “Devlet Hastanemizi istiyoruz” konulu basın açıklaması yaparak, hastanenin bir an önce yeniden hizmete açılmasını talep etti.
Tarih 5 Mart 2020… Kapatılmayacak dediği hastanenin kapatılmasına bir itirazının olmadığı anlaşılan Mustafa Esgin şöyle dedi: “CHP Bursa İl Başkanlığı, ‘Bursa Devlet Hastanesi’ni geri istiyoruz’ diye kampanya başlatıyormuş. Hiç şaşırmadım. Programa alınmış ve proje ihale aşamasındaki bir sağlık yatırımını, ‘geri istiyoruz’ diye meydana çıkmak ya zekâvet sorunudur veya algıdan yağ çıkarmaya çalışmaktır.”
En basitinden şöyle yorumlanabilir: Siyaset üslubu bakımından yakışık alan bir ifade değil.
Şehir Hastanesi çok uzak, 3 hastane kapatılmış, Bursalılar şehir içinde sağlık hizmetlerine erişemez hale gelmiş. Muhalefet tabii ki sorunu gündeme taşımaya gayret gösterecek. İktidarın yapamadığını anlatacak, ben daha iyisini yaparım diyecek, bir iddia ortaya koyacak.
Haydi “algı yaratma” iddiasını siyaset çerçevesinde makul kabul edelim, muhalefete yöneltilen “zekavet sorunu” ne demekmiş? Muhalefete “geri zekalı” diye hakaret etmeden meram anlatılamıyor mu?
Bari haklı çıksaydı! Aradan tam 4.5 yıl geçti… Sonuç ne oldu peki?
Sorularımızı soralım:
Yeniden açılacak denen Bursa Devlet Hastanesi yeniden faaliyete geçti mi?
Hayır!
Kapatılan diğer hastanelerle ilgili bir çalışma var mı?
Hayır!
Şehir içinde kapatılan 3 hastanenin yerine yapılan Ali Osman Sönmez Devlet hastanesi bitti mi?
Hayır!
Bursa’nın kanayan yarası haline gelen yoğun bakım yatak sorununun çözümüne dönük bir adım var mı?
Hayır!
Bursalıların şehir içinde sağlık hizmetlerine erişim sorunu çözüldü mü?
Hayır!
Eyvah eyvah!
Ey CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş! Derhal savunmanı hazırla demeleri yakındır… Muhalefetteyim filan anlamayız… Bu sorulardan imtihan olacaksın!