CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Şehir Hastanesi’nde ortaya çıkan ve tıbbi malzeme zimmeti ile kullanılmış ürünlerin yeniden sterilize edilerek hastalarda kullanıldığı iddialarını içeren skandalın ardından Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi sundu. İddianamede yer alan bulgulara dikkat çeken Pala, bu durumun hem kamu kaynaklarının istismarına yol açtığını hem de hasta güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye attığını vurgulayarak, sorumluların yargı önünde hesap vermesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi çağrısında bulundu. Şubat ayında verilen soru önergesine henüz bir yanıt gelmediği belirtildi.
BAKANLIKTAN CEVAP YOK
CHP Milletvekili Pala, soru önergesinde Bursa Şehir Hastanesi’nde yürütülen idari soruşturmanın hangi safhada sonuçlandığını, zimmet ve nitelikli zimmet suçlaması yöneltilen personel ya da kurumsal sorumlular hakkında hangi disiplin ve ceza yaptırımlarının uygulandığını; hastane stoklarından eksilen malzemelerin yerine kaç hastaya kullanılmış ürünlerin takıldığı, bu hastaların kaçında hastane enfeksiyonu geliştiği veya tedavi süreçlerinin olumsuz etkilendiğine dair verilerin netleşip netleşmediğini; kamunun uğradığı zararın toplam miktarının ne kadar olduğu, bu zararın tahsili için başlatılan yasal süreçlerin hangi aşamada bulunduğu; olayın ardından hastane yönetimi, yüklenici şirket ve ilgili birimler hakkında hangi idari işlemlerin tesis edildiğini; benzer zimmet, usulsüzlük veya malzeme değişimi vakalarının Türkiye’deki diğer şehir hastanelerinde de yaşanıp yaşanmadığını, Sağlık Bakanlığı’na intikal eden dosya sayısının ne olduğunu; ayrıca bu tür vakaların önüne geçmek için şehir hastaneleri dâhil tüm kamu hastanelerini kapsayacak sürdürülebilir bir izleme, stok takibi ve çapraz denetim sisteminin kurulmasının Bakanlık planlamasında yer alıp almadığını sordu.
Halkın Parasını Kullanarak Halkın Sağlığıyla Oynuyorlar
“Kullanılmış tıbbi malzemeyi sterilize edip tekrar hastalar üzerinde kullanmak, tıbbî etiği, hasta güvenliğini ve kamu malını aynı anda istismar etmektir. Bu rezaletin tüm boyutlarıyla aydınlatılması, sorumluların isim isim açıklanması ve hesap vermesi, ayrıca benzer skandalların başka şehir hastanelerinde kök salmasını önleyecek saydam bir denetim mimarisinin kurulması şarttır. Halkın parasıyla inşa edilen şehir hastanelerini, halkın sağlığı pahasına ticarethaneye dönüştürmeye kimsenin hakkı yoktur.”
Pala, soru önergesinin yalnızca adli yargıya değil parlamento denetimine de ışık tutacağını belirterek, “Bu sorulara verilecek yanıtlar, şehir hastaneleri modelinin gerçek anlamda kamu yararına mı, yoksa çıkar ilişkilerine mi hizmet ettiğine kanıt oluşturacaktır” dedi. Kamuoyunu, Sağlık Bakanlığı tarafından verilecek resmi cevapları izlemeye davet eden Pala, “Bursa’daki bu olay münferit değilse, kamu-özel işbirliği (KÖİ) modeliyle işletilen şehir hastanelerini, bugüne kadar birçok kez Sayıştay bulgularında yer alan sorunların yanı sıra hasta güvenliği ve hesap verebilirlik açısından da yeniden değerlendirmemiz kaçınılmazdır. KÖİ modeliyle inşa edilen ve işletilen şehir hastaneleriyle küresel sermayeye büyük bir kaynak aktarıldığı gibi, bu model, tıbbi malzemelerin istismarı ve hasta güvenliğini tehdit etmesi açısından da sorunludur.” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.