Nöbetçi Eczaneler
Devlet kurumları bir cephede, sanki CHP’li belediyeler de karşı cephedeymiş gibi acayip bir durumla karşı karşıyayız. Sadece görüntü böyle olsa belki ciddiye almak bile gereksiz olacak ama öyle değil ki! Kamu kurumlarıyla belediyeleriyle bütünlük içerisinde çalışması gereken sistem, bugün gelinen noktada kaos üretiyor.
Biliyorsunuz, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, AK Partili Başkan Recep Altepe döneminde tarihi belediye binasının tapusunu kendi üzerine geçirmiş, Büyükşehir Belediye Başkanlığına Bursa halkının oylarıyla Mustafa Bozbey seçildikten sonra da fahiş kira artışlarıyla CHP’li yönetimi zora sokmaya kalkışmıştı. Haddini kat kat aşmaktan çekincesi de olmayan Vakıflar Bölge Müdürü’nün “Kirayı ödemezseniz, o binaya ben taşınırım” diye tarihi binaya çökme tehdidi savurduğunu, bizzat Başkan Bozbey açıkladı ve ekledi: “Tapu iptali için yargıya başvuracağız.”
Hem Bursa Büyükşehir hem de Osmangazi Belediyesi’nden Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün geçmişteki tasarruflarına ilişkin tapu iptali davaları açıldı. Tabii o davaların kaç yıl süreceği belli değil ve süreç işliyor.
Ve daha o konunun dumanı üzerindeyken bu kez de Arap Şükrü Sokağı’nda bugüne dek gündeme gelmemiş olan yaptırımlar konuşulmaya başlandı.
Anlaşılan o ki, Osmangazi’de CHP’li Başkan Erkan Aydın‘ın seçilmesinin ardından devreye alınan hamle Arap Şükrü Sokağı… “CeHaPe zihniyetinin yumuşak karnı olur” diye mi düşünüldü bilmiyorum ama seçimin ardından Arap Şükrü Sokağı konusunda şikâyetler başladı, yasalar açık, Osmangazi Belediyesi, o sokaktaki meyhanelere ilişkin işlem yapmaya zorlanıyor.
Bir detayın altını özenle çizmek gerek. SİT alanlarında yasaya aykırı yapılaşmalar belediyeler açısından önemli… Çünkü işin içine SİT alanı tanımı girdiğinde, bu alandaki ihlalleri ortadan kaldırmamış olmak, belediye yöneticileri için 2 yıldan 5 seneye kadar hapis cezası talebiyle yargılanmanın kapısını açıyor. Belediye yönetimi de böyle bir yaptırımla karşılaşmamak adına doğal olarak titizleniyor. Örneğin, “sokak yasa dışı olarak trafiğe kapalı” diye şikâyette bulunulması üzerine, AK Partili belediye yönetimlerince bugüne kadar resmiyete bağlanmamış olan bir uygulama, yeni dönemde UKOME kararı olarak geçirilmiş ve sokak trafiğe kapatılmış.
Kuruçeşme Mahalle Muhtarı ve birkaç vatandaşın dilekçe vererek sokaktaki işyerlerini tekrar şikayet etmesi üzerine konu tekrar alevlendi. Restoranların koydukları masa ve sandalyelerin sokaktan vatandaşların geçmesini engellemesinden tutun, derme-çatma tenteler, camekânlar ve ara bölmeler gibi şikayet edilen birçok husus var. Ayrıca, o sokaktaki yangın güvenliği konusu da ayrı bir problem. İtfaiye araçlarının girmesi mümkün değil. Bu da gözden kaçırılmamalı. Yasa, belediyelerin bu yapıları derhal temizlenmesini emrediyor.
Belediye yönetimi bu bölgenin turistik yapısına halel getirmeden, bir proje çerçevesinde ve Anıtlar Kurulu’ndan da gerekli izinler de alınmak suretiyle düzenlenmesinden yana. Bu konuda bölgedeki esnafla da görüşmeler yürütüldü. Kapalıçarşı örneğinde de olduğu gibi belki sokağın üzerinin kapatılması, elbette yürünecek yol da bırakılarak, eskisi gibi otantik bir yapı oluşturulması konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Ancak esnafın proje hazırlamaya dönük hiçbir adımı-yaklaşımı olmadı. O tenteler de duruyor, derme-çatma camekânlı bölmeler de…
Osmangazi Zabıta Müdürlüğü’nün o kaçak bölümleri mühürlemesi üzerine de Osmangazi Belediyesi’nin alkol servis edilen işyerlerine ve hayat tarzına müdahale ettiği görüntüsü ister istemez ortaya çıkmış oldu. Esasen böyle bir niyet yok elbette…
Tam da bu noktada, bölge esnafının değişikliğe ayak dirediği görüntüsünün çok rahatsız edici olduğunu vurgulamak gerek. Osmangazi Belediyesi’nin hem esnaf hem de mahalle muhtarı olmak üzere karşılıklı her iki taraftan da dayatmayla karşı karşıya kalmış olması cabası…
Bu sokağa 20 küsür yıldır geçmiş belediye yönetimlerince hiç müdahale edilmediği gerçeğini dikkatle not etmek gerek. AK Partili belediyelerin hiç ele almadığı konu bugün CHP’li belediyenin başında…
Bir detay daha…
Arap Şükrü Sokağı’ndaki işyerleri kapatılmış değil… Mühürleme işlemi sadece tenteler ve derme çatma yapılmış camekânlı bölmelerle ilgili… İçeriye giren müşteri istediği gibi hizmet alabiliyor. Restoranlar açık yani, meraklısına not olsun…
Bu arada konuya dair kimi detayları sormak için aradığım Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Av. Sefa Yılmaz hem bilgi verdi hem de çok çarpıcı birkaç anekdot anlattı.
İşin özeti…
Osmangazi Belediyesi yasalar çerçevesinde davranmak zorunda. Eğer projelendirmelerle Arap Şükrü Sokağı’nın 1990’ların sonuna kadar tanık olduğumuz o “eski” otantik yapısı korunup hem de çeki-düzen verilmezse, bu işin sonu çoook keyifsiz noktalara varabilir…
de…
Arap Şükrü Sokağı esnafı henüz işin ciddiyetinin farkında değil…
Böyle geldi, böyle gider sanıyorlar…
YEŞİLTAŞ: “BURSALILARIN HİZMETİNDEYİZ”
Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da Arap Şükrü Sokağı esnafıyla görüşmelerde bulundu. CHP Bursa İl Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından da şu paylaşımda bulunuldu:
“…Arap Şükrü Sokağı Esnafımızla Buluştuk
İl Başkanımız Nihat Yeşiltaş, İl Yöneticilerimiz ile birlikte Bursa’mızın önemli noktalarından #ArapŞükrüSokağı’ndaki esnafımızı ziyaret etti.
Bursa’nın, Bursalıların gece gündüz hizmetinde olmaya devam edeceğiz!”
