Bursa’da eğitim camiasında tansiyon yükseldi. Eğitim İş Bursa Şubesi’nin, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının son gününde Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapmayı planladığı basın açıklaması, polis tarafından engellendi. Sendika üyeleri, bu duruma tepki olarak oturma eylemi düzenledi.
Eğitim İş Şube Başkanı Özkan Rona, engellemelerin ardından yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Müdürü Ahmet Aliresioğlu’nun iki yıllık karnesini hazırladıklarını belirtti. Rona, Bursa’da eğitimde yaşanan sorunların çözülememesi bir yana, skandallarla dolu bir yılın daha geride kaldığını vurguladı.
Rona’nın açıklamalarına göre, İl Milli Eğitim Müdürü Aliresioğlu’na verilen karne notları ve eleştiriler şöyle:
- Tarikat ve Cemaatlerle İş Birliği (Not: 5): Eğitimde dinselleşme çabaları ve tarikat/cemaatlere okul tahsisleri eleştirildi. Özellikle çocuk istismarı vakalarının üzerinin örtülmesi ve kayıp öğrencilerin takibinin yapılmaması sert bir dille kınandı.
- Eğitimi Özelleştirme ve Ticarileştirme (Not: 5): Derslik açığının giderilememesi, özel okullara yönelme zorunluluğu, okul aidatlarının artması ve eğitimin paralı hale gelmesi bu başlık altında değerlendirildi.
- Nitelikli Eğitim Ortamı Sağlama (Not: 0): Okulların spor, sanat gibi gelişim alanlarına sahip olmaması, sadece duvarlarla çevrili dersliklerden ibaret olması eleştirildi.
- Çocuklara İş Bulma (Not: 5): MESEM kapsamındaki meslek liseleri aracılığıyla çocuk işçiliğinin teşvik edilmesi, öğrencilerin sanayiye yönlendirilmesi sertçe eleştirildi.
- Personeli Koruma (Not: 0) / Yandaşı Koruma (Not: 5): Öğretmen ve eğitim emekçilerinin güvenliğinin sağlanamaması, soruşturma sopasıyla yıldırma çabaları ve yandaş yöneticilere öncelik verilmesi eleştirildi.
- Görünmez Olma (Not: 5): Yıl boyunca yaşanan skandallar ve sorunlar karşısında İl Milli Eğitim Müdürü’nün sessiz kalması ve kamuoyunu bilgilendirmemesi eleştirildi.
- Öğrenci Sağlığı ve Beslenme (Not: 0): Okullarda temizlik ve güvenlik personelinin yetersizliği, hijyen sorunları ve öğrencilerin sağlıklı beslenememesi göz ardı edildiği belirtildi.
- Angarya Projelerin Amaca Ulaşması (Not: 0): Öğretmenlerin iş yükünü artıran, somut faydası olmayan ve okulları “proje çöplüğüne” çeviren göstermelik projeler eleştirildi.
- Okullar Arası Eşitlik – Adil Atama (Not: 0): İmam hatip okullarına tanınan ayrıcalıklar, diğer okul türlerindeki yığılmalar, proje okullarına yapılan kriter dışı atamalar ve bu durumun öğrencilerde yarattığı adaletsizlik duygusu vurgulandı.
- Kayıp Öğrenciler – Okula Kazandırma (Not: 0): Bursa’da son bir yılda öğrenci sayısındaki ciddi düşüşe dikkat çekilerek, kayıp 78 bin öğrencinin nerede olduğu sorgulandı.
Eğitim-İş Şube Başkanı Özkan Rona, “Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alireisoğlu, eğitimde ciddi tahribatlar yaratan Bakan Yusuf Tekin’in aynı doğrultuda hareket eden küçük bir kopyası gibidir. Bu nedenle her yıl öğrenciye hitaben yazdığımız karne görüşünde bu yıl öğrenci velisi Yusuf Tekin’e sesleniyoruz: Sayın veli, eğitim ailede başlar, armut dibine düşmüştür!” şeklinde konuştu.
Özkan Rona’nın açıklamasından satır başları şöyle:
Tarikat ve Cemaatlerle İş Birliği:
Türkiye’de tarikat ve cemaatlerin vakıf ve dernek görünümüyle eğitimin en önemli paydaşı haline getirildiği Millî Eğitim Bakanlığı protokolleri Bursa’da da uygulamaya geçirilmiş, ÇEDES gibi gerici projeler bu yıl daha fazla yaygınlaştırılmıştır.
Bursa’da laik ve bilimsel nitelikte eğitim ortamı oluşturmakla görevli iken, eğitimi dinselleştirmek için çokça proje ve etkinlik onayına imza atan İl Müdürü, eğitimde dinselleşme adımlarını hızlandırmıştır. Bursa’da yaşıtlarıyla ve öğretmenleriyle örgün eğitimde olması gereken on binlerce çocuk, tarikat ve cemaatlerin yurt adı verilen medreselerinde, evlerinde abilerle-ablalarla kalmaktadır. Örgün eğitime devam etmeyen her bir çocuğu izleyip bulmakla, örgün eğitime kazandırmakla sorumlu olan Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, örgün eğitime devam etmeyen öğrencilerin tarikat ve cemaatlerde olduğunu bildiğinden, peşlerine düşmemiş, kayıp çocukların takibini gerektiği gibi yapmamıştır. Bu ihmallerin ağır bedellerini ise çocuklar ödemiştir. Yakın bir geçmişte Bursa’da İsmailağa cemaatine ait Uluçınar Derneği’ne bağlı yurtta, yine bir tarikat yurdunda, temel eğitim çağındaki çocukların istismara uğradığı ortaya çıkmıştır. Üstelik istismarın üzeri kapatılsın diye çocuklar evlerine gönderilmiştir. Ne okulda ne de hafızlık kursunda olmayan bu çocukları Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alireisoğlu dert edinmemiştir. Çünkü Bursa İl Milli eğitim Müdürlüğü tarikat ve cemaatlerle öylesine içli dışlıdır ki Bursa’nın okullarını vakıf ve dernek görünümlü tarikat ve cemaatlere yaz okulu bahanesiyle pay etmektedir.
Geçtiğimiz hafta gündeme gelen ve TÜGVA’nın 132 okulda duyurusunu yaptığı yaz okulları için TÜGVA’ya Bursa’da 43 okul tahsis etmiştir. Bunun yanı sıra Nur Cemaati’ne bağlı Hayrat Vakfı’na 17 okul, Somuncu Baba Vakfı’na 2 okul, İlim Yayma Cemiyeti’ne 1 okul, Ahıska Kültür ve Eğitim Vakfı’na 1 okul olmak üzere şimdilik 64 okulu tarikat ve cemaat faaliyetlerine tahsis etmiştir. Üstelik kimi dini yapılar devlet okulunda yaptıkları yaz okulu için veliden para almaktadır.
Bursa’da okullarda yaz okulu yapılacaksa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü öğrencilerin yaz dönemindeki eğitim ihtiyaçlarını karşılamakla görevlidir. Eğitim sadece belirli bir mevsimde değil, yazın da kışın da devletin görevidir. Fakat Bursa Milli Eğitimi bu görevi kendi koltuklarını borçlu hissettikleri dini vakıflara ve cemaatlere devretmiş durumdadır.
Bu değerlendirmelerle Ahmet ALİRESİOĞLU TARİKAT ve CEMAATLERLE İŞBİRLİĞİ alanındaki üstün gayretlerinden dolayı “5” alıyor.
Eğitimi Özelleştirme ve Ticarileştirme:
Bursa yıllardır derslik açığı en fazla olan iller arasında ilk sıralardadır. Ahmet ALİRESİOĞLU ’nun görevindeki 2. yılında da Bursa’nın derslik ihtiyacı karşılanamamıştır. Deprem dayanıksızlığı nedeniyle 5 yıl önce yıkılan okulların yerlerinde yeller esmektedir. Bursa’da kalabalık sınıf ve ikili eğitim sorununun devam etmesi, bu sorunlar nedeniyle özel okullara yönelmek zorunda kalan veli sayısının artması, okulların zorunlu ihtiyaçlarının ancak veli bağışları ve aidatlarla karşılanması, devlet okullarında kayıt parasının 100 bin TL’ye ulaşması, eğitimin tepeden tırnağa paralı hale gelmesi, temel bir insan hakkı olan eğitim hakkına ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Herkese parası kadar eğitim, sermayenin hedefidir ve bu çözümsüzlüklerle sermayeyi destekleyen Ahmet Alireisoğlu Eğitimi Özelleştirme ve Ticarileştirme başarısından dolayı 5 alıyor.
Nitelikli Eğitim Ortamı Sağlama:
Bursa’da derslik sayısındaki yetersizliği yanı sıra okulların büyük çoğunluğu spor, sanat gibi gelişim alanlarında eğitim ortamlarına sahip değildir. Yalnızca duvarlarla çevrili dersliklerden oluşan bina okul olmak için yeterli değildir. Sanatın, sporun, oyunun, kütüphanenin, laboratuvarın olmadığı binalarda, bilgi ezberlemek ve sınavda hatırlamaya çalışmak eğitim değildir. Bursa’daki okulların ağırlıklı çoğunluğu okul olmaktan uzak olduğu gibi nitelik bakımından da son derece düşük bir seviyededir. Bursa’daki çocuklara nitelikli eğitim ortamı sağlayamayan Ahmet Aliresioğlu Nitelikli Eğitim Ortamı Sağlama alanından “0” veriyoruz.
Çocuklara İş Bulma:
Türkiye’de çocuk işçilik devlet eliyle teşvik edilmektedir. Yalnızca parası olanın ulaşabildiği nitelikli eğitim olanakları giderek azalırken, kentimizde, bu hatalı eğitim sisteminde, sınav başarısı gösteremeyen çocuklar, sanayide çocuk işçi olmaya teşvik ediliyor.
Okullar sanayinin ucuz iş gücü ihtiyacını karşılamak için çocuk işçi bulma kurumlarına dönüşmüş durumdadır. MESEM kapsamındaki meslek liselerinin müdürleri sanayide kapı kapı dolaşıp işletmelerle sözleşme yapmaya, öğrencileri sanayiye göndermeye çalışmaktadır. Kentimizde binlerce çocuğun “çocuk işçi” olarak sanayinin hizmetine sunulmasına aracılık eden Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Aliresioğlu ’na Çocuklara İş Bulma alanındaki üstün gayretlerinden dolayı “5” veriyoruz.
Personeli Koruma: 0 / Yandaşı Koruma:5
Okullarda öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin güvenliğini sağlamayan, kamu görevi nedeniyle türlü iftiralara uğrayan personeli için kılını kıpırdatmayan, ellerine geçirdikleri ilk fırsatta eğitim emekçilerini soruşturma sopasıyla yıldırmaya çalışan, yasaların verdiği açığa alma ve soruşturma yapma yetkilerini de siyasi olarak kullanan, eğitim emekçilerinin mesleki motivasyonlarını sağlamayı ve saygınlıklarını korumayı görev edinmek yerine tüm yetkilerini yandaş yöneticilere daha geniş alanlar açmak için kullanan Ahmet Aliresioğlu ’na Personeli Koruma alanından “0” Yandaşı Koruma alanından “5” veriyoruz.
Görünmez Olma:
Türkiye’nin dördüncü büyük kenti Bursa’da yıl boyunca yaşanan skandallar, ortaya çıkan sorunlar ve merak edilen konular hakkında Bursa kamuoyuna bilgilendirmeler yapması gereken Bursa İl Milli Eğitim Müdürü, yıl boyunca görünmez olmayı başarmıştır. Kadın yöneticinin odasının kapısı tekmeyle kırılırken, kız öğrencilere başörtüsü baskısı yapılırken, çocuklarımız tarikat yurdunda istismara edilirken ortalarda görünmeyen Ahmet Alireisoğlu yıl boyunca bir kez yerel TV’de görülmüş, bir sanat programında boyama yapmış, kendisiyle birlikte Bursa’nın eğitim sorunlarını da görünmez yapmıştır. Bu nedenle ortalarda hiç görünmeyen Bursa İl Milli Eğitim Müdürüne Görünmez Olma başarısından dolayı ‘’5’’ veriyoruz.
Öğrenci Sağlığı ve Beslenme:
Bursa 2024 Eylül ayında temizlik ve güvenlik personeli olmadan okulları açmış ve Ekim sonuna kadar da okullarda temizlik ve güvenlik sorununu çözememişti. Geçici önlemlerle görünmez kılınan temizlik ihtiyacı ya kısıtlı sayıda personelle giderildi ya da velilerden para toplanarak personel çalıştırıldı. Hijyensiz hijyen, malzemesiz temizlik ve güvenlik olarak yetkisiz personel çalıştırma Bursa’nın eğitim yılının fotoğrafı olmuştur.
Derinleşen yoksullukla birlikte Bursa’da her okulda öğrencilerin neredeyse yarısının aç olduğu, sağlıklı beslenemediği gerçeğini de görmezden gelen ve yoksul bir toplumda evden getirdikleriyle sağlıklı beslenme kampanyası düzenleyen Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, bu projesiyle de halkın yoksulluk düzeyinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Okulların temizlik, güvenlik ihtiyaçlarını karşılayamayan, çocukların sağlıklı gıda ve temiz içme suyuna ulaşması için tek bir önlem almayan Ahmet Alireisoğlu ’na Öğrenci Sağlığı ve Beslenme alanından ‘’0’’ veriyoruz.
Angarya Projelerin Amaca Ulaşma:
Eğitimin sorunlar yumağına dönüştürüldüğü bir düzlemde okullarda birçok sorunun üstesinden gelmeye çalışan öğretmenler, iş yükleri yetmezmiş gibi bir de Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün angarya niteliğindeki projeleriyle uğraşmaktadırlar. Bakanlığın ilgili birimlerine şirin görünmek için durmadan proje üreten Bursa İl Milli eğitim Müdürlüğü bu projelerin ortaya çıkardığı bir üretimden de söz edememektedir.
Göstermelik projelerle öğretmenlerin katlanılamaz hale gelen iş yükünü daha da ağırlaştıran fakat somut bir yararı da görünmeyen, okulları proje çöplüğüne dönüştüren Bursa İl Milli eğitim Müdürlüğü’ne Angarya Projelerin Amaca Ulaşması alanından ‘’0’’ veriyoruz.
Okullar Arası Eşitlik -Adil Atama :
Bursa’da 2 bini aşkın eğitim kurumundan yalnızca yedisi Fen Lisesi, yalnızca biri Güzel Sanatlar Lisesi iken her mahallede İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu bulunmaktadır. Diğer okul türlerinde sınıf mevcudu 50’ye yaklaşmışken birçoğunun sınıf mevcudu 10’u bile bulmayan İmam Hatip Okulları’nın her olanağa sahip olması, okullar arası ayrımcılığın en bariz örneğidir. Mahallelerin ortaokulları öğrenci sayısının artması nedeniyle birer birer ikili eğitime geçerken, tam gün eğitim ve seyrek mevcutlu sınıf istiyorsan imam hatipler tek seçenek diyerek dayatma yapılmaktadır. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü okul türü planlaması ve imam hatip okullarına sundukları olanaklar bakımından eşitsizlikler yaratmaktadır.
Bu anlamda kentimizin en köklü okulları, proje okulu kavramı ile köklerinden, kurumsal kültürlerinden koparılmış, kritersiz öğretmen atamaları ile proje okulları adeta yandaş atama birimlerine dönüştürülmüştür. Bursa’da yüzlerce öğretmen başarıyla görev yaptıkları okullarından koparılmış, yerlerine kritersiz atamalar yapılmıştır. Bu adaletsiz düzen çocuklarımızın eğitim yaşantılarına olumsuzluklar yarattığı gibi yaratılan adaletsizliğe lise öğrencileri de tahammül edememiş, lise bahçeleri, haksızlığa karşı itirazın eylem alanlarına dönüşmüştür.
Adaletsizlik duygusuyla çocuklarımıza daha lise yıllarında karşılaştıran Sayın Alireisoğlu’na Okullar Arası Eşitlik ve Adil Atama alanından “0” veriyoruz.
KAYIP ÖĞRENCİLER – OKULA KAZANDIRMA:
Eğitimin sürekliliğini sağlamak devletin en temel görevleri arasında yer alır. Ülkemizde zorunlu eğitim süresi 12 yıl olduğuna göre, Bursa’da örgün eğitim çağındaki çocukları okula kazandırmak ve sürekliliğini sağlamak Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün görevidir. Ancak eğitimdeki dinselleşme baskıları, imam hatip dayatmaları, bina ve derslik yetersizliği, paran kadar eğitim anlayışı, piyasaya çocuk işçi yetiştirme kaygıları Bursa’nın çocuklarını erken yaşlarda okuldan koparmaktadır.
Bursa’nın artan nüfusuna oranla öğrenci sayısı da her yıl artması gerekirken, son bir yılda öğrenci sayısı 78.167 azalmıştır. Bir yılda öğrenci sayısındaki 78 binlik azalma Bursa’nın kayıp 78 bin çocuğundan kaçının sanayiye çocuk işçi yapıldığını, kaçının tarikat ve cemaatlerin elinde olduğunu bilmesek de örgün eğitim çağındaki her bir öğrenciyi okula kazandırmanın başta Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Aliresioğlu olmak üzere eğitimi yönetenlerin sorumluluğudur.
Bu yüzden “Bursa’nın 78 bin çocuğu nerede” diye soruyor ve Sayın Alireisoğlu’na KAYIP ÖĞRENCİLER – OKULA KAZANDIRMA alanından “0” veriyoruz.
Kapak fotoğrafı: Bursamuhalif