TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, MMO Elektrikli Araçlar Çalışma Grubu’nun hazırladığı, hızla gelişen elektrikli araç teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan yeni güvenlik ihtiyaçlarına yönelik Elektrikli Araçların Kullanımı ve Yangın Güvenliği konulu teknik raporu kamuoyuna açıkladı. Sektörde bir ilk olan raporda, elektrikli araçların kullanımıyla ilgili yangın güvenliği konuları kapsamlı bir şekilde ele alınarak güvenlik önlemleri detaylı bir şekilde inceleniyor.
Durum Saptaması bölümünde elektrikli araç teknik tanımlaması yapıldıktan sonra elektrikli araç yangın istatistikleri, bu araçların güç besleme sistemi, örnek bir elektrikli aracın özellikleri ve Lityum-İyon Batarya hakkında bilgiler yer alıyor. Elektrikli Araçların Alındığı ve Şarj Edildiği Kapalı Otoparklardaki Riskler ve Çözüm Önerileri bölümünde elektrikli araç yangınlarına otopark içerisinde müdahale, otopark alanlarının tasarımı ve yapısal dayanım ile genel yangın risklerini azaltma önerileri sıralanıyor. Sonuç ve Öneriler bölümünde kullanıcıların, itfaiye örgütlerinin, yetkili ve özel servislerin bilgilendirilmesi ve eğitimi, sürücü kursları eğitimi ve belgelendirme ile güvenliğe dair genel şartlar hakkında ayrıntılı bilgiler verildi.
Elektrikli araçların enerji depolama sistemleri, batarya teknolojileri ve şarj altyapılarının yangın güvenliği açısından büyük önem taşıması itibarıyla raporun hedeflerinden biri, bu teknolojilerin güvenlik standartlarının belirlenmesi ve bu standartların uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi olarak duyuruldu.
Raporda öncelikle, elektrikli araçların batarya teknolojileri, enerji depolama kapasiteleri, şarj süreleri ve enerji verimlilikleri gibi teknik detaylar inceleniyor ve ayrıca, bu araçların kullanım alanları ve yaygınlaşma hızları hakkında bilgiler sunuluyor.
Başkan Yunus Yener, “Makina Mühendisleri Odası olarak, bu önemli konudaki çalışmalarımıza ve mesleki standartların geliştirilmesi için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
Raporun sonuç ve öneriler bölümünde şöyle denildi.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Yapılan pek çok düzenlemenin, elektrikli taşıtların çevresel yararlarına odaklanarak, bu taşıtların benimsenmesini ve kullanılmasını özendirmek için yapıldığı görülmektedir. Ancak elektrikli araç üretimi, kullanımı, iklimsel şartlar göre verimlilik değişimi ve def’i bir bütün olarak ele alınmalı ve çevresel etkileri buna göre doğru hesaplanmalıdır. Elektrikli aracın başta Lityum iyon hücre üretimi ve en sonunda ortadan kaldırılması olmak üzere toplam ömürde çevresel etkisinin, düzenlemelerde daha fazla dikkatle alınması gerekmektedir.
İstatiksel olarak tamamen elektrikle çalışan araçlar en az yangın çıkma riskine sahip araçlar gibi görülse de, bu istatistiksel veriler elektrikli araçların çoğunun henüz yeni olması ve araçlar eskidikçe nasıl bir sonuç ile karşılaşacağımızın belirsiz olması dolayısıyla yanıltıcı olabilmektedir. Yine istatiksel verilerde göreceli olarak daha uzun süredir dolaşımda olan hibrit elektrikli araçlardaki yangın riskinin, içten yanmalı motora sahip araçlardan iki kattan fazla olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yapılan araştırmalarda, elektrikli araç yangınları sırasında ortam sıcaklığının, içten yanmalı araç yangılarında oluşan ortam sıcaklığından çok daha fazla arttığı tespit edilmiştir. Bir diğer tespitte elektrikli araç yangınlarına müdahalenin uzun, zahmetli ve özel eğitim gerektirmesidir.
Kablolu şarj sistemleri, çoğu ülkede zorunlu olan IEC 61851-1 “Elektrikli araçlar için iletken (kablolu) şarj sistemi – Bölüm 1: Genel gereksinimler” uluslararası standardı gereklerine uygun olması gerekmektedir. Ülkemizde de TSE tarafından bu standart TS EN IEC 61851-1 olarak yayımlanmıştır. Standart dışı şarj sistemlerinin yurt içi dolaşımı denetlenerek, uygun olmayanların ülkemizdeki dolaşımı engellenmelidir.