Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ekrem Hayri PEKER

Filistin-İsrail-Müslüman Kardeşler-HAMAS-FKÖ ve günümüz (4)

27 Mayıs 1960 yılına gelirken son on yılda Türkiye ve dünyada neler oldu?

Türkiye

Türkiye önce tüketimle tanıştırıldı. 1951 yılında Halkevlerinin kapatılıp, ülke Amerikan filmleriyle dönüştürülürken öte yandan tüketime alıştırıldı. Ülke, Cumhurbaşkanı ve Başbakan Adnan Menderes’in söylemiyle “Küçük Amerika” olması hedeflendi. Diğer bir hedef de “Her mahallede bir milyoner” yaratmaktı.

Hızla açılan yollar, gelen traktör ve diğer tarım aletleri tarımsal ihracatı arttırdı. Ülkede zenginleşme başladı. Tabi ki ihracat ithalatı karşılamıyordu. İnönü döneminden devralınan hazinedeki döviz ve altın kullanıldı.

Gerek Marşal yardımı gerekse daha sonra gelen yardımlar kısa bir sürede tükendi.

O dönemde paralarda, bir kısım pullarda İsmet İnönü’nün resmi vardı. Demokrat Parti, İnönü’nün etkisini kırmak için paralarda ve pullara Atatürk’ün resimlerini bastılar. Anıtkabir tamamlandı.

Tarikatçıların Atatürk heykellerine ve manevi şahsına artan saldırılar karşısında Celal Bayar sert tepki gösterdi. Atatürk’ü koruma kanunu çıkarıldı. Saidi Nursi sürgün edildi.

Demokrat ismini alınca demokrat olunmuyor. Demokrat parti mecliste kendilerini rahatsız eden Osman Bölükbaşı’nı tekrar milletvekili seçen Kırşehir vilayetini 20 Temmuz 1954 ‘de ilçe yaparak, ilçesi Nevşehir’i vilayet yaparak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Kırşehir, eski ilçelerinden bazılarının bağlanmasıyla 1 Temmuz 1957 tarihinde ilçe oldu. Parti gazeteleri bu ülkede tutmadı. Partilerin resmi yayını olan Ulus, Zafer ve Son Havadis gibi gazeteler parti tabanlarından rağbet görmedi.

O dönemde gazete kâğıdı tahsisle ya da karaborsadan alınırdı. Demokrat Parti iktidarı bunu basın üzerinde bir silah olarak kullandı. Satmayan yandaş gazetelere fazlada kâğıt tahsis ederek; bu gazetelerin karaborsada gazete kâğıdı satmalarına göz yumdu. “Besleme basın” tabiri bu dönemde dilimize girdi.

6-7 Eylül 1955’de İstanbul’da yaşanan olaylar ülkeden yetişmiş işgücü ve sermaye kaçışına neden oldu.

Demokrat Parti İsmet İnönü’nün izinden giderek üniversitedeki akademisyenlerden solcu diye bilinenleri üniversiteden attı.

Ceza kanununda yer alan141-142. Maddelere verilen cezalar arttırıldı. Doktor Hikmet Kıvılcımlı’nın kurduğu Vatan Partisi mahkeme kararıyla kapatıldı.

Ekonomik bozukluk, partizanca uygulamalar, basın üzerinde baskılar Demokrat Parti’deki milletvekilleri arasında rahatsızlık yarattı. Bunun sonunda Demokrat Parti’den ayrılan 19 milletvekili 20 Aralık 1955 tarihinde Hürriyet Partisi’ni kurdular.

Genel başkanlığa eski sağlık bakanı (adım ona özenilerek verildi) Ekrem Hayri Üstündağ getirildi. Rahatsızlanınca yerini Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu’na bıraktı. Genel sekreterliğini İbrahim Öktem’in üstlendiği partinin kurucuları arasında Turan Güneş, Ekrem Alican ve Fethi Çelikbaş gibi isimler vardı.

Siyasal açıdan liberal bir merkez partisi görünümünde olan parti, demokratik ve dengeli bir meclis çalışmasına olanak verecek ölçüde anayasal değişiklikler yapılmasını, yargı bağımsızlığını, özgür ve bağımsız sendikaların kurulmasına olanak verilmesini, yönetimin yansızlığının sağlanmasını, üniversite özerkliğini, basın özgürlüğünü ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını savunmaktaydı. Ekonomik alanda ise klasik demokrasi ilkelerine bağlı kalınacağı belirtilmekteydi.

Hürriyet Partisi’nin kendisine daha sonra katılan DP milletvekilleriyle birlikte, meclisteki üye sayısının CHP’nin üye sayısını geçmesi üzerine ana muhalefet partisi konumuna yükseldi.

Parti, Mart 1957’de Cumhuriyetçi Millet Partisi’yle birleşme girişiminde bulunduysa da bu girişim sonuçsuz kaldı. 22 Ekim 1957 genel seçimleri öncesinde de CHP ve CMP ile seçimlerde ittifak yapma olanağı arandı. Ancak, DP iktidarı seçim yasasında bir değişiklik yaparak seçimlerde partiler arasında ittifak kurulmasını engelledi.

20 Eylül 1957 Yeni Ant

Seçimlerde oyların %3,8’ini alan Hürriyet Partisi, sadece Burdur’da çoğunluğu sağlayarak bu ilden 4 milletvekili çıkardı.

1957 seçimleri Demokrat Parti için bir kâbus oldu. Muhalefet oyların %57’sini aldı.

1957 seçimlerinden 13 ay sonra 24 Kasım 1958’de CHP’ye katılma kararı aldı. Bu tarihten sonra CHP’nin siyasi gündemi değişti. Anayasa Mahkemesi’nin kurulması, bağımsız yargı, Özerk Üniversite, Devlet Planlama Teşkilatı gibi konuları gündemine aldı.

Ekonomik kriz seçimlerden sonra da devam etti. Adnan Menderes. Almanya’dan ve Amerika’dan istediği yardımı alamadı. Kendisine “Planınız nedir, nereye harcayacaksınız” diye sorulan sorulara, “Ne kadar yardım yaparsanız o kadar çok harcayacak yer var” cevabı yetersiz kaldı.

4 Ağustos 1958 tarihinde yapılan devalüasyonla 1 doların karşılığı 2.9 lirayken 9 liraya yükseltildi. Bu da çözüm ekonomik krize çare olmadı. Yokluk ve karaborsa arttı.

Son virajda açılan şeker fabrikaları, dokuma fabrikaları ve barajlar yetersiz kaldı. Döviz yokluğundan gümrüklere gelen arabalar çekilemedi.

Ekonomik kriz ve yükselen muhalefete iktidarın tepkisi anayasayı askıya alan bir kurum olan “Tahkikat komisyonu” adı altında anayasa üstü bir kuruluş oldu. 27 Nisan 1960 tarihinde kabul edilen kanunun ilk maddesinde TBMM tarafından görevlendirilerek tahkikat encümeni olan milletvekilleri ile onların görevlendireceği naip encümenlere, Ceza Muhakeme Usulü Kanunu, Askeri Ceza Kanunu, Basın Kanunu ve diğer Kanunlarca Cumhuriyet Başsavcılarına tanınan yetkiler ve sorgu hakimlerine, sulh hakimlerine ve askeri adli amirlere verilen yetkilerin bütünü verilmiştir. Tahkikat encümenlerinin emir ve talimatlarına uymayan ya da muhalefet eden kamu görevlileri ile diğer kişilere dönük bir ila üç yıl arasında değişen hapis cezaları da bu Kanunla konulmuştu.

18 Nisan 1960 tarihinde kurulan komisyonun ilk icraatları üç kişiden fazla insanın bir araya gelmesini ve ülke çapında yüzden fazla gazeteyi matbaalarıyla kapatmak oldu.

*

28 Mayıs günü hükümeti eleştirdiği için hapse atılmış olan 288 gazeteci serbest bırakıldı.

Yassı Ada’da açılan davalarda “Örtülü Ödenek”ten başta Necip Fazıl olmak üzere çok sayıda yazar ve gazeteye yardım edildiği anlaşıldı.

27 Mayıs 1960’da Necip Fazıl’ın hapiste oluşu ayrı bir ironi olmalı.

NATO’ya girdikten sonra tarihimiz de değişti. Doğuyla ilişkimiz kesildi. İstiklal Harbi anlatılırken İngiltere ve ABD’den bahsedilmez oldu. Oysa İstanbul’da bir ABD filosu vardı.

İzmir işgal edilirken ABD gemileri de limandaydı. İstiklal Harbi sürerken ABD gemileri Karadeniz’deki limanlarımızı, kasabalarımızı bombalıyordu.

Ülkenin dört bir tarafı Amerikan üsleri açıldı. ABD’ye yargı dahil her alanda ayrıcalık tanındı. ABD’ye olan borçlarımızın bir bölümü TL ile ödendi.

ABD’liler Milli Emniyet Teşkilatı yetkililerine zarfla para dağıtıyorlardı. Bu olay Başbakan Adnan Menderes’e iletilince müdahale etti ve bunu önledi.

Toplumda liderlik kabiliyeti olanlar ABD’ye götürüldü. Kimi gezdirildi, kimi eğitildi.

İşçi sendikaları ABD ile uyumlu hale getirildi. ABD’de deki fonlardan para aktarıldı.

Barış gönüllüleriyle ABD Anadolu’nun etnik, kültürel ve sosyoekonomik profili çıkardı.

1955 yılında Coca-Cola Türkiye’de üretilmeye başlandı. Önce Kocataş gazoz firması tarafından üretildi. 1960 yılında Bursa’da da Nuri Erbak tarafından üretildi.

2 Kasım 1960 Hakimiyet

Ordumuz ABD ve NATO standartlarına göre dizayn edildi. Yetenekli subaylar Amerikan askeri okullarına ve harp akademisine götürüldü.

İsrail’le çok yakın ekonomik ve askeri ilişkimiz vardı. 1958 yılında beraber Suriye’ye saldırma niyetimiz neredeyse ABD-Sovyetler Birliği arasında savaşa yol açacaktı.

19 Mart 1958 Hakimiyet

İngiltere’nin çıkarlarını korumak için kurulan Bağdat Paktı’na (Sonradan CENTO) ABD’de katıldı.

8 Mart 1959 Hakimiyet

Ekonomik kriz, kesilen dış yardımlar Adnan Menderes’i başka arayışlara itti. O dönemde Sovyetler Birliği’nde dış politikaya yeni bir anlayış hâkim oldu, “Yarı kapitalist ülkeleri kalkındırıp, sanayi tesisleri kurulmasına yardım ederek ABD güdümünden çıkarmak”.

Bu amaçla Türkiye’ye bazı ağır sanayi tesislerini kurulması için teklifte bulundular. Aramızda mal takasına dayalı (Kriling) sistemi ticaret vardı. 1960 Haziran ayında Menderes’in Moskova’ya ziyareti kesinleşti.

Paşabahçe düz cam teknolojisini batıdan alamıyordu. Bu yüzden önce Paşabahçe Genel Müdürü Şahap Kocatopçu önden gitti. 27 Mayıs’ta ihtilal olunca bu ziyaret gerçekleşmedi. Daha önce de şişe-cam firmasının sahibi olan İş Bankasından bir heyet Sovyetler Birliği’ne gitmişti.

NATO’ya girince ABD’den yüzlerce ton bedava et geldi. ABD, savaş stoğu etleri bize gönderdi. Ordu, ihtiyacı olan etleri iç piyasadan alınıyordu. Hayvancılık yapanların en büyük müşterisi devletti. Devlet et alımını bırakınca hemen hepsi iflas etti. Hayvancılık her türlü engellemelere rağmen, meraların amaç dışı kullanılmasına rağmen kendini toparladı. Nüfusumuzun iki katı büyükbaş hayvan varlığımız oluştu. Ülke dışına canlı hayvan kaçırılıyordu. Hayvancılığa öldürücü darbeyi Turgut Özal indirdi.

Dünya

Komünist partilerin başta İtalya, Fransa ve Yunanistan başta olmak üzere çok ülkede güçlü oluşu, ABD ve Avrupa’da dünyayı Hitlerden kurtaranların başında gelen Stalin’e karşı duyulan sempati, Amerika’yı ve İngiltere rahatsız etti.

Daha savaş sürerken Temmuz 1944 yılında Dünya Bankası ve IMF kuruldu.

12 Mart 1947’de ABD Başkanı Truman’ın açıklamasıyla “Soğuk Savaş” Başladı.

ABD, 1948-51 yılları arasında Avrupa’nın kalkınması için Marşal yardımı başlatıldı. Türkiye ve Yunanistan da bu yardım kapsamına alındı.

4 Nisan 1949’da 12 ülke tarafından, Washington da NATO ittifakı kuruldu. İttifakın 12 kurucu üyesi şunlardır: Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri.

Avrupa’da Gladyo komünist önderleri öldürmeye başladı.

1 Ekim 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu.

7 Ekim 1949’da Doğu Almanya kuruldu.

25 Haz 1950’de Kore Savaşı başladı. 27 Tem 1953’de sona erdi.

19 Ağustos 1953’de İran petrolünü millileştiren Başbakan Musaddık devrildi.

1955’te Doğu Almanya, Arnavutluk, Bulgaristan, Çekoslovakya, Macaristan, Polonya, Romanya ve Sovyetler Birliği’nin katılımıyla kuruldu. Daha sonra Arnavutluk pakttan ayrıldı. Romanya bağımsız bir çizgi izledi.

26 Temmuz 1956’da zamanın Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır, Süveyş Kanalı’nı millileştirme kararı. İngiltere, Fransa ve İsrail Mısır’a saldırıp Sovyetler Macaristan’a müdahale ettiler.

1958 yılında ABD Lübnan’ı işgal etti.

1960 “Devasa uçak gemisi” olarak tanımlanan Kıbrıs İngilizlerden bağımsızlığını kazandı.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER





Verified by MonsterInsights