Nöbetçi Eczaneler
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, “Çınarcık Barajı ve Bursa’nın Su Kaynaklarının Yönetimi” başlıklı basın açıklamasında, iklim değişikliğinin Türkiye ve Bursa üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, Çınarcık Barajı’nın Bursa için hayati önem taşıdığını ve sanayiye su tahsisinin durdurulması gerektiğini vurguladı.
Artan Kuraklık ve Bursa’nın Su İhtiyacı
Başkan Erdem, iklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklıklar ve değişen yağış rejimleri nedeniyle Türkiye’nin “su stresi yaşayan ülkeler” sınıfına girdiğini belirtti. Bursa’nın yıllık 187 milyon metreküp su tüketiminin yarısının Doğancı ve Nilüfer barajlarından, diğer yarısının ise yeraltı ve doğal kaynaklardan karşılandığını ifade etti.
Çınarcık Barajı ve Uluabat Gölü’nün Önemi
1987 yılında projelendirilen Çınarcık Barajı’nın, başlangıçta Bursa’nın içme/kullanma suyu, tarımsal sulama ve Uluabat Gölü’nün ekolojik yaşamının sürdürülebilirliği amacıyla inşa edildiğini hatırlatan Erdem, baraj suyunun büyük bir kısmının enerji üretimi sonrası Uluabat Gölü’nü beslemek üzere planlandığını söyledi. Ancak güncel nüfus verilerinin (2025’te 3,2 milyon) 1998’deki kent anayasası projeksiyonlarını (2030’da 2,3 milyon) aştığını ve Çınarcık Barajı’nın dahi Bursa’nın gelecekteki su ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalabileceğini dile getirdi.
Sanayicilere Çağrı: Çınarcık Barajı İçme Suyu İçindir!
Erdem, geçmişteki bir DSİ planlamasına dayanarak sanayicilerin Çınarcık Barajı’ndan 70 milyon metreküp su tahsisi için Büyükşehir Belediyesi’ne baskı yapmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu yöndeki açıklamalarını da “aceleci ve kent anayasası ruhuna aykırı” bulduğunu ifade etti. Ayrıca, özellikle Batıdaki sanayi bölgelerinin (TEKNOSAB, TOSAB) Uluabat Gölü’nü besleyen kuyruk suyundan da büyük miktarlarda su talep etmesinin, gölün ekolojik dengesini tehdit ettiğini vurguladı.
Sürdürülebilir Su Yönetimi İçin Öneriler
İMO Bursa Şubesi, yaşanabilir bir Bursa için sanayicilere ve yerel yönetimlere çağrıda bulunarak şu önerileri sıraladı:
- Çınarcık Barajı’nın tüm kapasitesi içme suyuna tahsis edilmeli ve sanayiye su verilmemeli.
- Uluabat Gölü Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmeli ve su kullanımı kısıtlanmalı.
- Su yönetimi süreçlerine meslek odaları, akademik çevreler ve sivil toplum kuruluşları dahil edilmeli.
- Sanayi bölgeleri, atıksu geri kazanım tesisleri kurarak geri dönüştürülmüş suyu kullanmalı.
- Bursa’da yüksek seviyede olan su kayıp kaçak oranının daha da düşürülmesi için BUSKİ’nin başarılı çalışmaları devam ettirilmeli.
- Tarımda akıllı sulama sistemlerine geçiş teşvik edilmeli.
- Sanayinin su ihtiyacı için arıtılmış atık su, yağmur suyu hasadı ve gerektiğinde deniz suyu arıtma gibi alternatif kaynaklar değerlendirilmeli.
- Büyükşehir Belediyesi’ne ait arıtma tesislerinden deşarj edilen evsel atıksuyun, sanayide kullanılması için geri dönüşüm tesisleri kurulmalı.
Başkan Erdem, İspanya örneğini vererek, arıtılmış atıksuyun sanayide kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Bursa’nın geleceği için sanayicilerin ucuz maliyetli baraj suları yerine, su temininde alternatif ve sürdürülebilir yöntemlere yönelmesi gerektiğinin altını çizdi. İMO Bursa Şubesi, bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğini kamuoyuna duyurdu.
