Koskoca bir hiç!

Aslına bakarsanız içinde yaşamasak, derdini, tasasını; acısını, ıstırabını yaşamasak, tam anlamıyla araştırması yapılacak, dünya psikoloji tarihine geçecek sonuçları doğuracak ve büyük katkılar sağlayacak bir ülke olduğumuz kesin. Baksanıza başka ülkelerde her yeni gün yeni umutlarla doğarken, bizler yeni kaoslarla uyanıyoruz. İşin daha da ilginç yanı yeni kaoslar çıkınca anında eskisini unutuyoruz.

Yakın zamanda olan bitenden bazıları neler hafızanızı yoklayın bakalım! Hani bir polis kızımızı şehit eden, sonra çöp poşetine soktuğumuz ve hayvan taşıma aracına koyduğumuz suç makinesi nerede, ne oldu bilen var mı? Bir hafta içinde sokaklarda bıçaklanan emniyet görevlileri oldu, herkes ayağa kalkmıştı. Akıbetini bilen duyan var mı? Hani iktidar en ağır cezalara çarptıracaktı, muhalefet takipçisi olacaktı? Bebeklerimizi katleden, adına yenidoğan çetesi dediğimiz olay ne aşamada? Birkaç gazeteci dışında konu hakkında bir fikir sahibi var mı çevrenizde.

Yahu koskoca ana muhalefet partisinin belediye başkanı tutuklandı, ardından 3 belediye başkanı daha, ardından mitingler gösteriler derken iş geldi kayyum mu denir yoksa kayyım mı sorusuna takıldı iyi mi? Ama sağ olsunlar iktidar tarafı hemen bizleri aydınlattı. AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler, ‘’Yargılamanın selameti açısından böyle bir görevlendirme takdir edilmiş” dedi. Gördünüz mü, yok kayyum, yok kayyım, dert etmeyin o işin aslı geçici görevlendirme. Şimdi muhalefet ne yapacak? Gösteri mi düzenleyecek, mitingler mi yapacak. Sırada ne var? Ben size söyleyeyim sıradaki de bundan önce olduğu gibi koskoca bir hiç.

Bakın! Daha dün bu ülkede her şeyi etkileyen kurum olan TÜİK enflasyon rakamlarını açıkladı, kim çıkıp da bir şey yapıyor, konuşmaktan başka? Ne oldu yani, vatandaş akşamları pazarlar toplanınca artıkları toplamaktan vaz mı geçti ya da toplayan vatandaş sayısı mı azaldı? Emekliler bir anda müthiş bir refaha kavuştu da muhalefet onun için mi sustu. Ya da asgari ücret ile çalışan, dükkanını çevirmekte zorlanan küçük esnaf bir sihirli değnek ile refaha karıştı da bizim haberimiz yok ve muhalefet elimizden bu da alındı ne diyeceğiz şimdi diye düşündüğü için mi sustular?

Tabii bunlardan hiç biri olmadı, bunu siz de ben de biliyoruz. Muhalefet konuşur, tıpkı bal yapmaz arı misali konuştuğu ile kalır, iktidar desen umurunda değil, nasılsa konuşur susarlar biliyor. Çünkü hiç biri çözüm sunacak, önder olacak, halkı etkileyecek, bilgilendirecek lider özelikli değil. Onlar da zamanını bekliyor, hele bir ceylan derisi koltuklarında oturup, bedavadan biraz pahalı meclis lokantasında yemeklerini yiyerek, milletvekili haklarını kazansınlar, emeklilik hakkı, maaile bakım ve pasaport imkanına kavuşsunlar. Belki ondan sonra bir işe yararlar.

Yok vatandaşmış, yok devletmiş kimsenin umurunda değil. Onlar her yeni güne ‘’oh hedefe bir gün daha yaklaştık’’ diye uyanırken, sen her yeni gün yeni kaoslar ile oyalanırsın. Sonra bir gün biri çıkıp ne yaşamış bunlar diye araştırırsa her şey gün yüzüne çıkar, zira ” Emile Zola’nın dediği gibi “Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.’’