İnönü savaşları, Eskişehir-Kütahya savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Savaşı’nın ardından İzmir dahil işgal altındaki Batı Anadolu ve Marmara şehirlerimizin kurtuluşunu askeri bakımdan Türk Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktaları olarak kabul edersek, Mudanya Mütarekesi de (ateşkes antlaşması) siyasi bakımdan en büyük adımdır. Kurtuluş mücadelemiz o günden itibaren başka bir safhaya taşınmıştır.
2.Cumhurbaşkanımız, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Lozan görüşmeleri sırasında karşısında halâ eski model Osmanlı delegeleri var zannıyla üst perdeden konuşarak ayar vermeye kalkışan Lord Curzon’a, “Ben buraya Mondros’tan değil, Mudanya’dan geldim” diye boşuna söylememiştir. Çünkü Mudanya’da atılan imzanın bizim için anlamı da, önemi de büyüktür. Mudanya Mütarekesi Türk heyeti için “zafer” demektir, Yunan ordusunu maşa olarak kullanan müttefiklerin yenildiklerini kabul etmesi demektir. Nitekim Prof. Dr. İlber Ortaylı da bu gerçeğe işaret ediyor, “İsmet Paşa bunu söyleyince, Lord Curzon delirdi. Lozan’da asıl o zaman zaferi kazandık” diyor.
Mudanya, Kurtuluş Savaşımızın askeri bölümüne son noktayı koyduğumuz ve silahların sustuğu, önemli anlara evsahipliği yapmış bir ilçemiz. İşgal ve zulmü görmüş, kurtuluş coşkusunu da doyasıya yaşamış bu güzel beldemizde, Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı konak, aslında Lozan Barış Antlaşması’nın, dolayısıyla da Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünün yazıldığı yer olarak kabul edilmelidir.
İşte o mütareke binasının ve tam karşısında yüzü binaya dönük İsmet Paşa anıtının önündeki meydanda düzenlenen 6. Mudanya Kitap Fuarı, bir yandan İsmet İnönü’yü ve kurtuluş mücadelemizin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma, diğer yandan da bugünün kültürel ortamında geleceğe güzenle bakabilmek adına gösterilen çabalara işaret ediyor.
Başlangıcından buyana Mudanya Kitap Fuarlarının her defasında ziyaret ettim. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen kitap fuarında, Mudanya Belediyesi’nin kendi bünyesinde hazırladığı program çerçevesinde ağırlıklı olarak yerel isimlere öncelik verilmiş olmakla birlikte, tanınmış yazar ve tarihçilerden temsilciler de unutulmamıştı.
23 Ağustos’ta başlayan ve çocuk atölyeleri, söyleşiler, imza günleri ve tiyatro oyunu ve açık hava konserleri ile zenginleştirilmiş 6. Mudanya Kitap Fuarı, 28 Ağustos akşamı son etkinliklerle sona erecek.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın evsahipliğinde Ayşe Kulin, Işıl Özgentürk, Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, Yüksel Baysal, Melike Baysal, Av. Mehmet Berke Eryılmaz, Prof. Dr. Sinan Canan, Fehmi Enginalp, Zeki Baştürk, Prof. Dr. Betül Tanbay, Prof. Dr. Mustafa Şahin, İlker Özaslan, Buğra Küçükkayalar, Ahmet Ümit, Halim Çiftçi, Kibare Altay gibi yazar, şair, eğitimci ve STK temsilcilerinin de konuk olduğu fuar, Mudanya’ya değer katan bir etkinlik olarak öne çıktı.
6.Mudanya Kitap Fuarı çerçevesinde İmza günü yapan gazeteci dostum Yüksel Baysal’ın Kore Savaşı’nı konu aldığı kitabı “Sabahın Sessizliği Ülkesi”, etkili bir dille kaleme alınmış bir eser. O savaşı siyasetçiler farklı bir gözle bakıp değerlendirebilir, askerler farklı. Halkın tamamı siyasetçiler gibi düşünmediğinden –en çok da dayatılan siyaset yürekten benimsenemediği için- tokat gibi yüzümüze çarpan kimi politik değerlendirmelere de hazırlıklı olmalısınız, kitabı okumaya başlarken. Her iki bakış açısından da esintiler var kitapta… Kore’de savaşmış askerlerimizin “sözlü tarih” olarak kayıtlara geçen anıları da…
Kore Savaşı boyunca Türk Tugayı toplam 741 şehit ve 2.147 yaralı verdi. Bunların dışında Türk birliklerinden 234 asker tutsak ve 175 asker yitik (akıbeti belli olmayan) sayılmıştır. Kore gazilerimizden hayatta kalanların sayısı, sanıyorum 2024 itibarıyla iki elin parmaklarını geçmez. O büyüklerimizi saygıyla selamlayarak…