Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özgür Özel, asgari ücret, laiklik karşıtı eylemler, yenidoğan skandalı, teğmenlerin kılıç töreni konularına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Özel konuşmasında, “O teğmenlerde kötülük yok. O teğmenlere sonuna kadar sahip çıkacağız. İktidar olunca haksızlıkla atılan kim varsa onu geri alırız. Atılan o teğmenlerin hepsine kılıç töreni yaptıracağız, o karara sessiz kalanların hepsini emekliliğe yollayacağız” dedi.
Özel’in konuşmasından alıntılar şöyle
‘AJAN YASASINI GEÇİRMEYECEĞİZ’
AKP grubu yazmış, herkes ajan, her muhalif ajan. Arkadaşlar kırmızı alarm ilan ediyoruz. Bu yasa geçmeyecek dedik mücadelesini verdik. Hepinizle gurur duyuyorum. Bunu başardık. Öğrenciyi, öğretmeni, siyasetçiyi, gazeteciyi ajan demeden yazsınlar getirsinler. Biz en uygun haline getirmeye varız. Aynı niyetle sakın gelmeyin, kırmızı alarmım kalkmadı, sarıdayız. Gerekirse yine geçirmeyiz.
‘GİZLİ TANIK İFADESİYLE YAZILACAK İDDİANAME BEKLENİYOR’
İlçe binamızda oturduk durumları gözden geçirdik. Şafak operasyonu ile başkanımızı Ahmet Özer’i aldılar. Yatak odasına kadar gidip gözaltına aldılar. Sırf itibarsızlaştırmak için. Devletin kilidini balyozla kırdılar. Sahte deliller ile Ahmet Özer’i tutukladılar. İtiraz ettik, CHP bütün gurubuyla birlikte sadece Esenyurt’taydı. Demokrasi darbe girişimine karşı ne yapmamız gerektiğini konuştuk. Ceza hukukçuları oturdular dilekçeyi yazdılar. Profesörlerin 40 yıllık akademik bilgileriyle hazırladıkları yazıları reddettiler. Red gerekçesi de şöyle; Gizli tanık beyanları var. Tutuklamaya devam dediler. Gizli tanık nereden çıktı yahu? Gizli tanık var ise o gün sorardın. Gizli tanık ifadesiyle iddianame yazılması bekleniyor.
‘BU DEMOKRASİ DEĞİL, GÖZÜNÜ HIRS BÜRÜMÜŞLÜK’
AKP ve MHP’ye kötü haberim var. 2 kişiden biri Ahmet Özer’e oy vermiş. Esenyurt’ta kimse buna inanmıyor. Esenyurt’un yüzde 80’i buna inanmıyor. 5 kişiden 4’ü yanlış yapıldığına inanıyor. Sandığı koyup halka soralım. Yüzde 80’i Ahmet Özer’in arkasında değilse biz hiçbir şey bilmiyoruz. Belediye seçimlerine yapılan saygısızlık nihayet soru önergesi verebiliyoruz. Şunu unutmayın ki Ahmet Özer çıkana kadar o grubun içinden birinin yönetmesi gerek. Ama o kişiyi Tayyip beyin seçmesi, onun açısından tamamen yenilmişliğin ifadesi. Bunun adı demokrasi değil. Gözünü hırs bürümüşlüğün şeklidir.
‘TÜM YÖNETİCİLERİMİZLE NÖBET TUTACAĞIZ’
Biz Esenyurt’u yalnız bırakmayacağız, nöbete devam edeceğiz. 2 günden birinde Türkiye’nin herhangi bir şehrinden birinde tüm yöneticilerimizle nöbet tutacağız. 2 günden birinde bu varken diğerinde de tüm siyasi partilerin vekilleri dayanışma için aradılar, sordular onları ve tüm destek veren sanatçılarımızı Esenyurt Belediyesi salonumuzda ağırlamaya başlayacağız. Mesele milletin seçtiğine devletin başındakilerin saygı göstermeyi bilmesi.
Önümüzdeki Pazar gün 81 il başkanımız Esenyurt’ta olacak. Mücadelemizi Esenyurt’un 43 mahallesine taşıyacağız. Kayyımın nasıl ihaleye giren şirketleri durdurduğunu, kayyımın zor durumda olan Esenyurt’u nasıl paçasından aşağıya çekmeye çalıştığını da anlatacağız.
‘İHBARDAN SONRA BİLE ÇOCUK ÖLÜMLERİ DEVAM EDİYOR’
Bir anda yenidoğan çetesi yankılanırken Sağlık Bakanı gelmiş Meclis’te yenidoğan ünitelerini nasıl yöneteceğine dair bütçe istiyor. Bakan olduğu günden bu güne kadar onun döneminde yaşanan yaşanıyor. Hastane sahipleri o kadar hatırı sayılı kişiler ki hala kapanmadı. O kadar şımarmışlar ki; savcıyı tehdit ediyor. Savcı beyin canına tak ederek yeni operasyon başlayarak ortaya çıkıyor. İhbardan sonra bile çocuk ölümleri devam ediyor. O sürecin sağlık müdürü bugün “sağlık bakanıyım” diyor. Kendisine bakan muamelesi yapılmasını bekliyor. O istifa edilip hesap verilecek. O zamana kadar kimse sizin yüzünüze bakmayacak. 47 sanık var bir tanesi devlet memuru değil. Neden? Çünkü beyefendi ortada kalacak. Bu millet her şeyi gördü. ‘ÇOCUKLARI AÇ BIRAKMANIN DA GÜNAHI VAR’
Bu ülkenin bakanı Anayasa’nın ilk 4 maddesi üzerinden laikliğe saldırılıyor. 22 yıllık kutuplaşma siyasetinde uydurma ne varsa hepsini 1 cümlede hallediyor. Eğer o anayasayı yapanlar, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bu ülkeyi kuranlar olmasaydı o camilerde o ezanlar okunmuyor olurdu.
Milli Eğitimi tarikatlara yönettiren bir bakan ile karşı karşıyayız. Öğrencilerin yüzde 25’inin elinde en az birinin bıçak olan, okula aç giden, bir ayran alamayan, yemek dağıtma sözünü unutan, okulları pislik götüren bir bakansın. CHP köyde cemaat yokken, cepheye ezanı, bayrağı, camide barındırılan mühimmata ahır yaptırılan dedikleri samanları söyleyen, samanın üzerindeki Gazi Mustafa Kemal’in cephesine mermi yetiştirenlere iftira atıyorsunuz. Cami falan kapatmadık. Cami kapatmanın günahı varsa bu çocukları aç bırakmanın da günahı var. Bu rezilliklerin konuşulmasın diye yaptığın bir şey. Ne bakanlar geldi, ne bakanlar ne geçti ama bu kadar kötü ve beceriksizi gelmedi.
‘O ASKERLERE SAHİP ÇIKMAK VATAN BORCUDUR’
Harbiye’den mezun oluyorlar. Kara, deniz ve hava harp okulu tarihte ilk kez 3’ü de bir kadının hikayesi. İşte size Cumhuriyet. 3 kadının birinci olmasını zaten hazmedemediler. Kılıç çekmeleri zaten yönergede var. Ve “Atatürk’ün askerleriyiz” diyorlar. Bu törende bunu dedikleri için teğmenlere önce hiçbir şey olmadı.
O AK Parti’ye sirayet emiş kafa Erdoğan’ın madalyasını takıp hediyesini verdiği o kadın teğmen başta olmak üzere saydırmaya başladı. Suç güya emre itaatsizlik. Esas karın ağrısı “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”. Bunu deyince 28 Şubat oluyormuş. Ne diyecekti “Keşke Yunan kazansaydı” mı? 15 Temmuz’da da gördük Fetullah Gülen’in askerleri ne yaptı bu ülkeye? “Bu ülkeye kumpas kuruldu” derken neler yaptığınızı da gördük. O askerle sahip çıkmak vatan borcudur.
CHP, 3 kez 2’si yüz yüze biri telefonda olmak üzere Yaşar Güler görüştü. O teğmenlik heyecanı ile Erdoğan’ın katıldığı bordo bereliler töreninde de aynı yemin var. O teğmenlerde kötülük yok. Okul birincisi kolay mı yetiştirildi. O teğmenlere sonuna kadar sahip çıkacağız. İktidar olunca haksızlıkla atılan kim varsa onu geri alırız. Ama bu sürede onlara çok şey kaybettirir. Atılan o teğmenlerin hepsine kılıç töreni yaptıracağız, o karara sessiz kalanların hepsini emekliliğe yollayacağız.
‘ASGARİ ÜCRET TALEBİMİZ 30 BİN LİRA’
Asgari ücret 30 bin lira olmalıdır. Küçük esnaf ve KOBİ korunmalıdır. Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatına hakim arkadaşlar çalışmalarını düzenlemelidir. Emekliye bir asgari ücret şarttır. En düşük emekli maaşı asgari ücrete yükseltilmeli. Asgari ücretle ilgili talebimiz 30, bunun altında biz yokuz diyoruz.