CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisinin sıfırlanması ve Köy Kanunu ile ilgili Meclis’te basın açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dayattığı tek adam rejiminin en ağır şartlarının yaşandığını dile getiren Milletvekili Sarıbal, “Ekonomi batmış, adalet yok, eğitim, sağlık sistemi çökmüş, üretici bitmiş. Ama rant her şeyin önünde! AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan işine geldiğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlıyor. Hukuk devleti, adaletin terazisidir; güçlüye ayrı, zayıfa ayrı tartmaz. Türkiye’de adalet terazisi bozulmuş, sadece iktidarın çıkarlarını tartar hale gelmiştir. Saray çevresinde toplanmış bir avuç ayrıcalıklı zümre, hukuku hiçe sayarak her türlü suçu işlerken, bu düzenin adı hukuk devleti değil, korku devletidir” dedi.
GİDERAYAK “NEYİ ALIRSAK ALALIM” TELAŞINDALAR!
Yasaların kişisel çıkarlar uğruna eğilip büküldüğü bir ortamda, hukuk devleti ilkesinin ayakta kalamayacağını belirten Sarıbal, “Bu iktidarın ‘Yeni Türkiye vizyonu’, her fırsatta kamu kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekmekten, halkı yoksulluğa mahkum etmekten başka bir şey değil. Tek bir kişinin mutlak otoriteye sahip olduğu, halkın iradesinin ikinci plana atıldığı, zorbalıkla tüm hakların ihlal edildiği, anayasal denetimlerin olmadığı yönetim biçimiyle giderayak neyi alırsak alalım telaşındalar. Sandıkta kazanamayan AKP, belediyelerden muhtarlıklara kayyumlarla ve bir gecede çıkardıkları torba kanunlarla halkın iradesini gasp ediyor! Bu hükümet için anayasa yok, hukuk yok, halk yok; tek önemsedikleri rant düzeni” diye konuştu.
SARAY VESAYETİ BELEDİYELERİN ÜZERİNDE
Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin masum gibi gözükse de içeriğinin tam bir felaket olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Bu teklif vatandaşların mülkiyet haklarını kısıtlayan, yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflatan ve rantı yandaşların ayaklarına seren bir anlayışın ürünü. Yerel yönetimlerin yetkilerini gasp etmek, belediyelerin üzerine Saray vesayeti koymak istiyorlar!” dedi.
MESLEK ODALARI HEDEFTE!
Milletvekili Sarıbal, Köy Kanunu’ndaki “Bakanlığın görev alanına giren konularla ilgili olarak mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlamak ve bunları denetlemek” ifadeleri ile TMMOB’nin ve meslek odalarının etkisizleştirmek istendiğini söyledi. TMMOB ve bağlı odaların rant çevrelerinin en büyük engeli olduğunu kaydeden Sarıbal, düzenlemenin kamusal denetimi ortadan kaldırıp kaçak yapıları ve doğaya zarar veren projeleri meşrulaştırmaktan başka bir amaç taşımadığını vurguladı.
Anayasa’nın açıkça çiğnendiğini, halkın mülkiyet hakkının ve çevre koruma hakkının, bu yasa ile tamamen hiçe sayıldığını kaydeden Sarıbal, yerinden yönetim ilkesinin zayıflatılmasının demokratik hukuk devletine yapılan en büyük ihanet olduğunu da dile getirdi. Sarıbal, “İktidar, sermayenin doymak bilmeyen çıkarları önünde en büyük bariyer olarak gördüğü meslek odalarını tasfiye etmek istiyor. Köy Kanunu, Fırtına Deresi’nden Munzur Vadisi’ne, Soma ve Ermenek’teki maden facialarından Akkuyu’daki Sinop’taki nükleer tehdidi ve Kazdağları’ndaki yağmaya kadar her yerde halkın ve doğanın örgütlü mücadelesini susturmak ve rant çevrelerinin önünü açmak için yapılmaktadır. Açıkça söylüyoruz: Bu düzenleme, halkın geleceğine, anayasal haklarına ve demokratik kazanımlarına yönelik bir darbedir. Kentler, tarlalar, dağlar ve dereler bizim! Halkın iradesini yok sayanlara, anayasal hakları gasp edenlere ve rant uğruna doğayı talan edenlere karşı mücadelemiz de kavgamız da sürecek!” diye konuştu.
AKP YİNE ÜRETİMİ DEĞİL, İTHALATI TERCİH ETTİ
Tarife kontenjanı kapsamındaki ham ayçiçeği tohumu ithalatında gümrük vergisi oranının sıfırlanmasını değerlendiren Milletvekili Sarıbal, bu kararın yalnızca ithalat lobilerine ve iç piyasadan yağlık ayçiçeği alan şirketlerle, birliklerin işine yarayacağını, çiftçinin yine kapsam dışı bırakıldığını söyledi. Üretici için alım garantisinin önemli olduğuna değinen Sarıbal, ayçiçeği fiyatlarına müdahale edecek bir kamu kuruluşunun bulunmadığına dikkati çekti. Ayçiçeğinde Trakyabirlik, Çukobirlik, Karadenizbirlik ve Konya Şeker gibi kooperatiflerin alım yapmasının üretimin artırılması adına önemli olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Haziran ayı itibariyle girdi fiyatlarının mazotta yıllık yüzde 78.5, gübrede yüzde 51, tarım ilacında yüzde 58 oranında artmasına rağmen kooperatif birlikleri alım fiyatlarını önceki yıla göre yüzde 24-33 arasında artırdı. Yağlık ayçiçeğinde 2 lira 25 kuruş fark ödemesi (prim) desteğinin 5 TL’ye yükseltilmesi önerimiz ise dikkate alınmadı” dedi.
KAYBEDEN YİNE ÇİFTÇİ OLDU
6 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2025 – 30 Nisan 2025 tarihleri arasında 1 milyon ton yağlık ayçiçeği veya bunun karşılığı 400 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatı için tarife kontenjanı açıldığını hatırlatan Sarıbal, “Bu karara göre yağlık ayçiçeği ithalatında gümrük vergisi yüzde 27 yerine yüzde 8, ham yağ ithalatında ise gümrük vergisi yüzde 36 yerine yüzde 20 olarak uygulanacak. Düşük gümrük vergilerinden yararlanmak için iç piyasadan ayçiçeği alma koşulu getirildi. Ucuz ithalattan sadece 1 Temmuz 2024-30 Kasım 2024 tarihleri arasında iç piyasadan yağlık ayçiçeği alan şirketler ve birlikler yararlanacak. Ancak istismarı önlemek için iç piyasadan ne kadar yağlık ayçiçeği alanların ucuz ithalattan yararlanabilecekleri konusu açıklığa kavuşturulmalıdır” dedi.
Sarıbal, ithalat odaklı politikaların çiftçiyi zor durumda bırakacağını ifade ederken, ayçiçeği tohumu ithalatında yüzde 8 olan gümrük vergisi oranının 1 Ocak – 30 Nisan 2025 tarihleri arasında uygulanmak üzere söz konusu ürünün ithalatına tanımlanan kota kapsamının sıfır olarak değiştirildiğini; ayçiçeği yağı tarife kontenjanı için belirlenen gümrük vergisi oranında ise değişikliğe gidilmediğini söyledi.