Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Tayfun ÇAVUŞOĞLU

Siyaset boşluk kabul etmez! Bir bakarsınız, atanmışlar rol çalıyor

Mevzu “Boş ver canım, ciddiye almaya değmez!” diye düşünülmeyecek kadar karmaşık aslında…

Son dönemde hem CHP hem de CHP’li başkanların yönettiği belediyeler üzerinden yaşatılan tartışmalara, Mustafa Bozbey ve Erkan Aydın’ın hedefe konulmaya çalışıldığı olaylara dikkat çekmek istiyorum.

Bunlardan bir bölümü, komedide zirve… Önce CHP’den başlayalım…

Sıradan birkaç vatandaş kahvehanede sohbet etmiyor, Mustafakemalpaşa Ticaret Borsası Başkanı, elinde mikrofon, iktidar partisinin bayramlaşma töreninde konuşuyor. Piyasalar durgun, esnaf zor günler geçiriyor, çiftçi-üretici endişeli, ekonomik zorluklar toplumun her kesimini zorluyor, bunları anlatır, çözüm önerilerini sıralar, dertlere çare olmaya çaba harcar diye düşünürsünüz değil mi?

Eğer bayramlaşma konuşmasında böylesi ciddi sorunlara değinmemeyi tercih ediyorsa –ki aslında yanlış da sayılmaz- hiç değilse kardeşlik hukukundan, birlikten, beraberlikten, dinî ve millî bayramların birleştirici ruhundan söz ediyor olmalıdır… Ama maalesef bunlarla hiç ilgisi yok… Diyor ki, “Biz Gazze’deki kardeşlerimiz için üzülürken, CHP İsrail’le ticaret yapıyordu!”

Ata Demirer’in dahi aklına gelmez böylesine dört başı mamur replik, CMYLMZ derseniz, yıllardır en tepede ama böylesine görkemli bir zirveye -o bile- henüz ulaşamadı.

CHP dış ticaret şirketi mi ki, İsrail’le ticaret yapsın? Gemicikleri mi var? Ticaret ve Sanayi Bakanlığı CHP’ye mi bağlı ki örneğin, ana muhalefet partisi dış ticaret konularında etkili ve yetkili olsun? CHP’nin bir parti olarak, İsrail’le ticari ilişkilerde ne rolü olabilir? Ama diyor ki, kürsüde: “Biz Gazze’deki kardeşlerimiz için üzülürken, CHP İsrail’le ticaret yapıyordu!”

Sözünü ettiğim tam da budur işte, CHP’li siyasiler bu ifadeleri ciddiye alıp cevap verse bir türlü, vermese başka türlü…

CHP için “Millî olan her şeye karşılar, polisimize, askerimize, savcımıza saldırıyorlar” da demiş mesela!

Savcımız derken söz ettiği Zekeriya Öz mü bilemedim, polise-askere saldırı derken kumpas davalarını mı kast ediyor, bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış saygın bir generalin terör örgütü lideri diye cezaevine atılmasını mı anlatıyor, Ergenekon ve bağlantılı davalarda ya da harp okullarında Atatürkçü subaylara çektirilen eziyetten mi söz ediyor bilmiyorum, aklım pek ermedi. Şu kadarını söyleyebilirim, “CHP’nin Millî olan her şeye karşı olduğu” ifadesi kuyruklu bir yalandan, iftiradan ibaret!

CANLI TANIK CİNDORUK ANLATMIŞTI

TBMM Eski Başkanı ve Doğruyol Partisi’nin eski genel başkanlarından Hüsamettin Cindoruk’un sözleri akla geliyor. Demokrat Parti’de gençlik kolu başkanı olduğu 1950’li yılları anlatırken diyor ki, “İsmet İnönü’nün asker kaçağı olduğunu söylerdik taşrada, halk inanırdı!”

Düşünün, Osmanlı ordusunda miralay (albay) rütbesinde kolordu komutanlığı, Kurtuluş Savaşı’nda Garp Cephesi Komutanlığı yapmış İsmet Paşa’nın asker kaçağı olduğuna sorgusuz-sualsiz inanan bir kitlenin düşünsel mirası, bu ülkede halâ canlı… Mustafakemalpaşa Ticaret Borsası Başkanı’nı böyle konuşmaya iten de sanıyorum bu düşünsel miras…

Başka inciler de var, Borsa Başkanı’nın konuşmasında. CHP Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Gökhan Demir tek tek not almış, konuyla ilgili yazılı açıklamasında detaylarıyla var. Buradan okuyabilirsiniz: https://tele16haber.com/chpden-ticaret-borsasi-baskani-akkoyunluya-istifa-cagrisi/

MUSTAFA BOZBEY VE ERKAN AYDIN’A TROL HÜCUMU

AK Parti Bursa kademelerindeki siyasilerin yerel gündeme dair konuştuğuna pek fazla tanık olmuyoruz. Çünkü muhalefette olmak, performans isteyen bir konum, AK Parti kadrolarının da muhalefet etme konusunda ciddi antrenman eksikliği olduğunu düşünmek yanlış olmaz sanıyorum.

Cılız bir-iki açıklama duyuldu son günlerde, CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey hedefteydi.

Boş atıp dolu tutmak her zaman nasip olmuyor, Mustafa Bozbey’e yönelttikleri eleştiriler havada kaldı…

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey‘e ayrı ayrı, troller vasıtasıyla planlanan birkaç hamle de erkenden sobelendi… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın posteri yere serilerek yapılmaya çalışılan rezillik, an be an kamera görüntüleriyle kanıtlandı. Erkan Aydın da, hayvan barınağında oynanan oyunu kamuoyuna ifşa etti.

Bazı “atanmışlar”ın tavırları çok dikkat çekici…

Vakıflar Bölge Müdürü mesela, vakıflarla ilgisinin gerçekten olup olmadığı tartışmalı tarihi Bursa Belediye binasının tapusunu üzerlerine almışlar vakti zamanında, dönemin AK Partili Büyükşehir Belediye yönetimi de itiraz etmemiş. Bugün yönetim el değiştirmiş, fahiş kira zammı uyguladığı tarihi belediye binasıyla ilgili olarak, Bursa’nın seçilmiş başkanına dikleniyor, “ya kirayı ödersin ya da gider o tarihi belediye binasına ben otururum” diyor! Tarihi binaya çökecekmiş yani! Vay, vay, vay! Devlet terbiyesine sahip bir bürokrattan duyulabilecek cümleler mi bunlar?

O BİNA BURSA’NIN, BURSALILARIN MALI

Ayrıca unutmayalım, her idari işlem, her zaman hukuki olmaz. Zaten tam da bu nedenle, idarenin attığı her adım yargı denetimindedir. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, tarihi Bursa Belediye binasının tapusunun Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tesciline itirazla yargı yoluna başvurulacağını ve tapu iptal davası açılacağını duyurmuştu. O davanın sonucunu hep birlikte göreceğiz.

BELEDİYEYE CEZA KESEN KAMU KURUMU

İl Çevre Müdürü mesela? Çevre sorunlarının bunalttığı Bursa’da, Büyükşehir belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından göreve davet edilmesine içerleyip… Hemen birkaç hafta içerisinde Bursa Büyükşehir’in arıtma tesisine ceza yazıyor. Sebep, aşırı yağışlar sırasında arıtma tesisinin kapasitesinin yetersiz kalması ve sızıntı olması…

O tesisin kapasite artırımı için çalışmaların devam ettiğini ve birkaç ay sonra ancak tamamlanabileceğini bildiği halde üstelik… Aferin! Bu atılgan tavrını Orhaneli Termik Santrali, Bursa çimento, Kestel’deki hava kirliliğine yol açan işletmeler, sadece Kestel bölgesinde değil, Bursa ovasındaki akarsuları kirleten boyahaneler konusunda da göstermesini dilerdik oysa…

OKULLARDA NEDEN SÜT DAĞITILAMIYOR DERSİNİZ?

İl Millî Eğitim Müdürü mesela? Eğitim yılı açılışlarına katılan AK Partili milletvekili ve belediye başkanlarının adlarına ve fotoğraflarına geçmişten buyana İLMEM basın bürosunun hazırladığı ve MEB’in web sitesinde de yayınlanan ya da basına gönderilen haber bültenlerinde titizlikle yer veriyor. Peki aynı İLMEM, AK Parti’nin Bursa’da seçimi kaybetmesinin ardından ne yapsa beğenirsiniz? Eğitim-öğretim yılı açılış törenlerine davet edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey‘in, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın‘ın adı bile zikredilmiyor, Bursa protokolü diye genel bir tanımlamayla geçiştiriliyor. En hafifinden söylersek, nezaketsizlik! Çünkü belediye başkanları kamu görevlisidir, iktidar partisinden olmamaları bu tanımı değiştirmez. Madem kamu görevlisi olarak törenlere davet ediyorsun, AK Partili başkan ve milletvekillerinin katılımı durumunda ne yapıyorsan, CHP’li başkan ve milletvekilleri için de aynısını yapacaksın! Aksi halde, devlet terbiyesi, devlet ciddiyeti nerede kaldı?

Tabii Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere süt dağıtımı projesinin, İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından izin-talep yazısına çoook uzun zamandır cevap verilmemek suretiyle fiilen engellendiğini de unutmamak gerek. Oysa çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmasını temin etmek, hepimiz için sevinç ve övünç kaynağı olmaz mı?

Demem o ki, “İl Millî Eğitim Müdürü, büyüme çağındaki çocukların doğru ve sağlıklı beslenmesini ne hakla engelliyor?” diye merak ederseniz eğer, haklısınız! Ben de merak ediyorum. Acaba mevzu nedir? Bir açıklama yapılırsa, bu köşeden “Bursa İLMEM’in, öğrencilere bir kamu kurumu olan Büyükşehir Belediyesi tarafından süt dağıtımını engelleme gerekçesini” satırı satırına size aktarırım.


YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER






Verified by MonsterInsights