AK Parti’nin 2019’da İstanbul Büyükşehir’i kaybetmesi, aynı zarftan çıkmış 3 oy pusulasından sadece 1’inin geçersiz sayılması sonucu tekrar edilen seçimi de açık farkla kaybetmesi, kim ne desin, Türk siyasal tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı. 5 yıl sonra sandığa gidildiğinde, sadece İstanbul ve Ankara’yı değil, bu kez büyükşehirlerin çoğunu kaybeden AK Parti’nin CHP’li belediyelere karşı güç gösterisi, 1950’lerden buyana örneği görülmemiş gerginliklerin de nedeni.
Yerel seçim sonrasında İstanbul, Ankara ve İzmir’e oranla, Bursa’da görece yumuşak bir siyasi iklimin hüküm sürdüğünü düşündürecek birçok emare varken, işler tersine dönüverdi. CHP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni devralan Başkan Mustafa Bozbey’in “Bursalılık bilincini öne alarak” uygulamaya özen gösterdiği politikalara karşı, aylar sonra bir restleşme havası ortaya çıktı. Bu konu nasıl aşılacak, süreç içinde hep birlikte göreceğiz ama şu an tanık olduğumuz şu: İktidarın siyaseti, belediyeleri her konuda oyun dışına itmekten ibaret. Denetim yapacak yetkisi yok, kapatacak yetkisi yok… Oysa bürokrasinin CHP’li belediyelere çıkardığı her güçlük, AK Parti’ye duyulan güven konusunda erozyona neden oluyor. İktidar tarafından ne zaman fark edilecek, bilemiyorum.
Bursa’nın havası kirli, suyu kirli… İnegöl’de, Kestel’de nefes almak bazı günlerde çok zor, Bursa Ovası’nda sulamada da kullanılan Nilüfer Çayı’nın evsel ve sanayi atıklarla nasıl kirletildiği ortada, Marmara’da kirlilik kaynaklı müsilaj yine hortladı, belediyelerin yetkileri sınırlı, görev Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda. “Herkesin bildiği kirleticilere karşı” Bakanlığın bir adım attığını gören, bilen yok…
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in düzenlediği aylık basın değerlendirme toplantısındaydık… Gündemde, afetlerle mücadele ön plandaydı ama çevre konusu da ağırlıklı olarak ele alındı. Haberin tüm detaylarını ve dilerseniz videosunu bu linkte bulabilirsiniz: Link: Bozbey’den gündeme dair çok önemli açıklamalar
Başkan Bozbey, Çevre İl Müdürlüğü’nü göreve çağırması üzerine yağmurlu bir günde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Doğu Arıtma Tesisi’ne Çevre İl Müdürlüğü’nce caza yazıldığını anlatıyor ve ironiyi de ekliyordu:
“Doğu arıtma tesisinde kapasite artışı ile ilgili bir inşaat devam ediyor. Bu İnşaat 2025 ağustosunda bitecek. Müteahhitle de görüştük, daha erken bitirelim diye, çünkü biz bunu arıtmadan vermeyelim dedik. Biz bunu konuşurken, Bakanlık yetkilileri, aslında bizi değil, bir nevi önceki dönemki yönetimi aslında cezalandırdı. Onu da bilesiniz yani, çünkü onlar yapmamışlar. Yani 2021’de müsilajdan sonra hemen o yaz, haziran-temmuz ayında başlamış olsaydı inşaat, şu anda zaten bitmişti. Yani gelen o yoğun yağışlardan da hiçbir su arıtılmadan deşarj edilmeyecek ama bunu da maalesef yaşadık. Kamuoyunun bunu da bilmesi lazım.”
Vergi borcunu yapan AK Partili belediye, SGK prim borcu bırakan AK Partili belediye ama bunların tahsilatı için hizmetlerin aksama ihtimali bile göz önüne alınmadan zora koşulan, gelirlerinin 1,1 milyar lirasına el konulan, Bursa Büyükşehir’in CHP’li yeni yönetimi…
Ne yapsın Başkan Bozbey?
Baca arıtmasını çalıştırmayarak dağ yöresinin havasını zehirleyen Orhaneli Termik Santralı’nı iki kez mühürlemesine rağmen faaliyetine devam ediyor olmasına Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisizliği nedeniyle müdahale edemediğinden göreve çağırdığı Çevre Bakanlığı, parmağını bile kımıldatmıyor.
Ne yapsın Başkan Bozbey?
İnegöl’de hava berbat! İnsanlar nefes almakta zorluk çekiyor… Hele Kestel, akşamları zehir soluyor… Çevre Bakanlığı sessiz…
Kimlerin havayı kirlettiği biliniyor, kimlerin dereleri, kanalları, Nilüfer’i kirlettiği biliniyor, Çevre Bakanlığı yine sessiz.
Ne yapsın Başkan Bozbey?
Toplantıda çevre sorunlarını, kirlenen havayı, suyu anlattı Bozbey, göreve çağırdığı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın arıtma tesisine yazdığı cezayı anlattı, sonra Bakanlığa diyeceğini dedi:
“Projenin 2025’te biteceğini biliyorsunuz, sonra yağışın en fazla olduğu bir günde geliyorsunuz tesise, dışarıya arıtılmadan su veriliyor diye ceza kesiyorsunuz, yani diyorsunuz ki Büyükşehir Belediyesi önce arıtma tesislerini yapsın! Hiç merak etmeyin, biz gerekeni yapıyoruz. Siz de gerekeni yapın, siz şu artık deşarj yapan fabrikaları bir kapatın da görelim bakalım, havayı kirleten fabrikaları bir kapatın da görelim. Hodri meydan! Havamızı ve suyumuzu kirleten tesislere ne yapıyorsunuz, bize bir açıklayın! Ne yaptınız ya da hangisine ceza kestiniz, hangisini kapattınız, hangisine uyarı yaptınız? Gidin Kestel’e bugün, size göstersinler havayı kimlerin kirlettiğini. Ancak tabii ki bilimsel anlamda bir veriye dayalı olması lazım onu kabul ediyorum. Veya İnegöl’e gidin, vatandaşa sorun, size zaten söylüyor. Siz de bilimsel verilere bakarak yapacaksınız ama eğer görmezden gelirseniz, eğer o havadan dolayı o sudan dolayı bir vatandaşımızın başına bir iş gelmişse vebali sizindir, vebali Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün, Bakanlığın.”
“Hodri meydan!”
Bir belediye başkanının, çok kolaylıkla sarf edeceği bir ifade olmasa gerek!
Başkan Bozbey bu toplantıda bir kez daha tekrarladı ki, hazırlıklar tamamlanmak üzere, Bursa’nın havasını suyunu kirletenler tek tek deşifre edilecek…
Belki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “rekabetçi” davranıp görevini hatırlar da, gereğini yapmaya başlar… Umut işte…
Söyleyin! Ne yapsın Başkan Bozbey?
BURSALILAR SORUNA SAHİP ÇIKMALI
Yazı uzadı ama çok detay var, birkaç satır daha aktarmak gerek.
Bursa’nın kirlilikten kurtulabilmesi için mücadele şart! Sadece Mustafa Bozbey’in söylemesi yetmez, STK’lar, medya, Bursalıların da artık itirazlarını yüksek sesle dile getirmesi gerek. Bozbey’in deyimiyle, “Bursa’da oturan, nefes alıp veren herkesin bu konuyu dile getirmesi gerekiyor, toplumun her kesiminin artık biz Bursa’da Havamızı da suyumuzu da temiz istiyoruz diye çıkıp söylemesi lazım.”