AK Parti hükümeti tarafından Bursa’ya yaşatılan zulüm herkesin dilinde. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna müthiş bir seçim zaferiyle oturan Mustafa Bozbey daha görevindeki 6 ayı tamamlayamadan, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bütçe gelirlerine vurulan darbeye maruz kaldı. Öyle bir kesinti yapıldı ki, kolay tolere edilebilecek gibi değil.
Aslında Bursa halkına yaşatılan, AK Parti’nin tarihi seçim yenilgisi nedeniyle hizmetten mahrum bırakılmak suretiyle Bursa halkının cezalandırılması değil tek başına… Alinur Aktaş ve öncesindeki AK Partili Bursa Büyükşehir Belediye başkanlarının ödemesi gereken tüm cezaların Mustafa Bozbey’e yüklenmesi… Alinur Aktaş hesapsız harcadı, faturası Mustafa Bozbey’e çıkarılıp Bursa halkına ödettiriliyor. Bozbey’in bu konudaki isyanını aşağıda kelimesi kelimesine üstelik kendi sesinden de aktaracağım ama önce biraz geçmişe gitmek gerek…
Şöylece detaylandırabiliriz.
“Ben ekonomistim… Ekonominin sorumlusu benim ben!” cümlelerini hatırladığımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomiden anlayan kimsenin bir anlam veremediği “Nas” yönetimi çöktü, enflasyon aldı başını yürüdü. Dövizi baskı altında tutabilmek adına, gözleri ışıl ışıl Bakan’ın sıfır maliyetli müjde olarak sunduğu Kur Korumalı TL Mevduat (KKM) uygulaması ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne milyarlarca liraya mal oldu. Hatırlayın, Devlet sürekli artan borç yükü karşısında KKM sorumluluğunu Merkez Bankası’na devretmek durumunda kaldı. 2020 ve 2021’de vergi rekortmenleri listesinde listenin birinci sırasında yer alan Merkez Bankası, 2023 yılında 818 milyar TL (yaklaşık 25 milyar dolar) gibi devasa bir zarar açıklamasına neden oldu.
25 milyar dolar… Sadece KKM’den edilen zarar bu…
Peki AKP iktidarı lük ve şatafattan yani itibardan(?) tasarruf etti mi? Hayır tabii ki… Dostlar alışverişte görsün mantığıyla bir tasarruf genelgesi yayınladı, o kadar.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 17 Mayıs 2024’te yayınladığı Tasarruf Tedbirleriyle İlgili Genelge’ye kendi bakanlığı bile uymadı. Şimşek herkesi tasarrufa çağırırken Hazine ve Maliye Bakanlığı binasındaki tuvaletler 24 milyon lira harcanarak yenilendi.
Yerel seçimlerde birinci parti değişmişti, İstanbul ve Ankara’ya ilave olarak birçok büyükşehir -ki aralarında Bursa da var- CHP’ye geçmişti. AK Parti açısından yerel iktidar büyük ölçüde kaybedilmişti, artık Türkiye’nin birinci partisi CHP idi.
Bu durumda Recep Tayyip Erdoğan Kabinesi baktı ki giderler kısılamıyor, o halde tek çare gelirleri artırmaktı… İşte tam da bu noktada, yazının girişinde belirttiğimiz, belediyelerin geriye dönük SGK, vergi-prim borçları gündeme geldi. Çünkü 20 yıldır konu edilmemiş olan belediye borçları, belediyeler CHP’ye geçince merkezi iktidarın kozu (sopası da denebilir) haline dönüşüvermişti.
İstanbul ve Ankara’yı da düşünürsek bu borçların çok büyük bölümü AK Partili dönemlerden kalan, Türkiye genelinde çoğunluğu AK Partili, Bursa özelinde bakarsak tamamı son 20 yılın AK Partili başkanlarından…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek Türkiye genelinden dağılıma dair, “Belediyelerimizin bugünkü borçları CHP’li yöneticiler tarafından alınmış-harcanmış borçlar değildir. Bu borçların tamamı bizden önceki yönetimler tarafından oluşturulmuştur. 31 mart 2024 seçimlerinde 208’i AKP ve MHP’den olmak üzere 223 belediye kazandık. 31 mart 2024’te AKP ve MHP’den kazandığımız nüfusu en fazla 100 belediyeyi, 9,8 milyar liralık vergi ve 20 milyar liralık SGK borcuyla devraldık” diyor.
Genel beklenti, belli bir takvime bağlanıp taksitler halinde ödemelerin tamamlanmasıydı…
Ancak unutmamalı ki, AK Parti’nin hem iktidar anlayışında da muhalefet anlayışında da aynı bakış açısı hakim. Arabesk şarkılardan bildiğimiz “Ya benimsin ya kara toprağın!” anlayışına benzer bir siyasi tutum. AK Parti’nin yerel seçimi kaybettiği 2019’dan 2024’e kadar İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerindeki meclis çoğunluğuna dayanarak, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş başkanlara adım attırmamaya dönük hamleleri unutulmuş değil. Ankara’da içme suyu projesi için kredi alımını bile engellediler…
Bu “vergi borcu” söylemleri üzerinden, bu işte de ciddi hareketlilik yaşanır, tartışmalar olur demeye kalmadı….
BAŞKAN BOZBEY’İ ŞOKE EDEN KESİNTİ
Belediyeler hem SGK hem de devlete olan diğer borçları için bir yapılandırma beklentisi içindeyken, Bursa açısından ilginç bir gelişme yaşandı. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eylül ayı genel bütçe vergi gelirleri payından büyük miktarda kesinti yapılmıştı. Konu dünkü Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir kez daha gündeme geldi. Başkan Bozbey, Eylül ayında gelmesi gereken 1 milyar 14 milyon liralık genel bütçe vergi gelirleri payından yüzde 51 kesinti yapıldığını hatırlatarak, “Yapmış olduğumuz araştırmalar, bu süreci Yıldırım Vergi Dairesi Müdürü’nün başlattığını gösterdi” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir kesintinin örneği yok.
Başkan Bozbey de bu konuya işaret etti ve şöyle dedi:
“1 milyar 14 milyonun yüzde 51’i yani 517 milyonu kesildi. Bu kesinti halk otobüsçülerimizi, esnafımızı, Bursalıları, hizmet sunacağımız alanları, çocukları, gençleri, kadınları etkiledi. Yapmış olduğumuz araştırmalar, bu süreci Yıldırım Vergi Dairesi Müdürü’nün başlattığını gösterdi. Üzgünüm ki Yıldırım Vergi Dairesi Müdürünün başlattığı ama kimden emir aldığını da bilemediğimiz bir sürecin sonucunda gerçekleştiğini Bursa kamuoyuyla da paylaşmak istiyorum, çünkü elimizde evrak var. Tekrar söylüyorum, Yıldırım Vergi Dairesi Müdürünün başlatmış olduğu bir süreçle 517 milyon para kesilmiştir. Umarım Bursa’da siyaset yapanların bir dahli yoktur, umarım bu zatı muhterem kendi kendine karar vermiştir. Ama tüm kamuoyu da bilsin ki bütün Bursalılar ve esnaflarımız da bilsin ki bu süreci başlatan, çünkü diğer belediyelerde bu süreç yaşanmamıştır, yaşanan bir tek Bursa vardır bu ölçüde ve bunu da başlatan Yıldırım Vergi Dairesi Müdürüdür. Evrakla yukarıya bildirmesiyle başlayan süreçtir, onun için bunu kabul etmemiz mümkün değil, böyle bir anlayışı da Bursa adına kınıyorum.”
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin eli-kolu haksız-hukuksuz bir uygulamayla bağlanıyor, hizmetler aksıyor, AK Parti bürokratları Bursa Deftardarı orada oturmaya devam ediyor, Yıldırım Vergi Dairesi Müdürü orada oturuyor. Böylesine bir işin yerel bürokratların inisiyatifiyle olduğunu zannetmek saflık olur tabii ama talimatı kim verdi, şimdilik belli değil…
Olan Bursa’nın 517 milyon lirasına ve Bursalılara oldu.
Lakin, “Kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz!”
Bursalıların da yaşatılan bu zulmü unutacağını sanmam… Yeter ki, sandık gelsin meydana…