Öncelikle çadır nedir ona bakalım isterseniz sonra konumuza giriş yaparız. Çadır , direklerden oluşan bir çerçeve veya destekleyici bir ip üzerine serilmiş veya bağlanmış kumaş veya diğer malzemelerden oluşan bir barınaktır . Günümüzde çok pratik hale getirilmiş modelleri bile var. Mesela çadır denen şeyi havaya atıyorsun, havada kendi kendine açılıp yere düşene kadar çadır halini alıyor. Ama konumuz bu değil.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin 3’üncü gününde Kızılay’ın Haluk Levent’in kurucusu olduğu AHBAP’a çadır sattığı ortaya çıktı. AHBAP Derneği’nden yapılan açıklamada 2 bin 50 çadırın Kızılay’dan alındığı söylendi, Kızılay Başkanı Kerem Kınık iddiaları doğruladı. Tepki aldı mı aldı, sonuç mu, aman çok şey istiyorsunuz ama konumuz bu da değil.
Hatta biraz daha geriye gidersek, takvim yaprakları 30 mayıs 2013 desem İstanbul desem, Taksim desem, hatırladınız mı? Orada günler sürecek olaylar da çadır yüzünden çıkmıştı. Hani kimine göre göstericilerin kendilerinin yaktığı kimilerine göre zabıtanın ateşe verdiği olaylar da çadır yüzünden çıkmıştı. Ama emin olun konumuz bu da değil.
19 ekim 2009’da kurulmuş bazı çadırlar vardır mesela. Hatırladınız mı? AKP hükümetinin başlattığı “demokratik açılım süreci”ne destek vermek amacıyla, Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Mahmur Kampından 26, Kandil’den de 8 olmak üzere toplam 34 PKK üyesi Türkiye’ye gelerek Habur sınır kapısında güvenlik güçlerine teslim oldu. PKK’lı grubu on binlerce kişi karşıladı. Savcılık tarafından sorgulanan 34 PKK’lıdan 29’u doğrudan serbest bırakılmış, 5’i ise ‘yazışmaların cevabının beklenmesi kararlaştırılarak’ tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti.
Cevabî yazının gelmesinin ardından ifadeleri alınan 5 PKK’lı da, o dönemde henüz 3 yıllık hakim olan Asabil Yırtıcı tarafından serbest bırakılmıştı. 34 PKK’lıyı sorgulayan savcılar, her kişiye ortalama 10 dakika ayırmıştı. Hatta muhalifler hala bu olayı anlatırken çadır mahkemesi tabirini kullanmaktadır, ama konumuz bu da değil.
Son gelişmeyi özetlersek CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Adalet Bakanlığı önünde, İmamoğlu eylemlerinde gözaltına alınan ve tutuklanan gençler için ‘Adalet ve Özgürlük Nöbeti’ne başladığını duyurdu. Tanal’ın kurduğu çadır polis tarafından yıkılırken olay anını görüntülemek isteyen gazetecilere polis müdahalede bulundu.
Günümüzde çadır neredeyse gerçek amacını unuttu. Çadır artık ne ucuz tatil planı yapan dar gelirlinin barınma aracı, ne günü birlik kaçamak yapan şehirlinin gecelik konaklayacağı pratik barınak ne de dağ tepe gezip yorulunca içine girip dinleneceği gölgelik.
Bakın ABD de Beyaz Sarayın önünde her gün yüzlerce protestocunun kurduğu, ülkemizde ise bakanlıklar önüne kurulmaya çalışılan bir simge haline geldi. Yani çadır artık bazı şeylerin üstünü örtmek için değil, açığa çıkarmak için kullanılan bir malzeme oldu vesselam.