Pazar günü 100’ncü Yıl Atatürk Stadı’nda muhteşem bir görüntüye tanıklık ettik. Anılarımız içerisinde seçkin bir yer alacak olan bu tribün güzelliklerini bir kenara not alalım ve sözü hiç uzatmadan konumuza gelelim.
TFF 3. Lig’in henüz 2’nci haftasındayız. Çok büyük beklentilerle sezona başlayan Yeşil Beyazlı ekipte de, teknik heyette de, taraftarda da, yöneticilerde de heyecan büyük. Maç günü gelip çattığında, 100’ncü Yıl Atatürk Stadı adeta doldu doldu taştı. Bursaspor-Tokat Belediye Plevne Spor karşılaşmasında TFF 3. Lig’in seyirci rekoru kırıldı.
Taraftarın uyumu muhteşemdi, renk cümbüşü muhteşemdi, her yer yeşil her yer beyaz, harikaydı. Emin olun, bu tabloyu kimileri dudaklarını ısırarak kıskançlıkla ama çook büyük bir kitle hayranlıkla izledi. Bursaspor budur, taraftar budur. Yeşil zeminin kenarındaki reklam panosundaki slogan duygulandırdı: “Göğsünü gere gere, Bursasporluyum de!”
Tribünlerde 3 kuşak bir arada, kadınların ve çocukların sayısı inanılmaz… Fotoğraflar cıvıl cıvıl… Özeti: Ailemizin takımı… Bunu da bir kenara yazalım…
STADA GİRERKEN İYİ, ÇIKARKEN FELAKET!
Maç öncesinde tribünlere girişler 2-3 saat öncesinden başlıyor. Stadyuma kaç ayrı kapıdan giriş yapılıyor. Zamana yayıldığı için de -son yarım saat hariç- girişlerde sıkışıklık pek söz konusu olmuyor.
Maç bittikten sonra stadyum boşalırken sorun da başlıyor. Saatler içerisinde grup grup gelip tribünlere yerleşmiş 40 bin kişi, stadı boşaltmak için aynı anda harekete geçiyor, ki bu normal, normal olmayan, stadın boşalacağının sanki hiç düşünülmemiş olması. Güvenlik nedeniyle maç öncesi her yere demir bariyerler yerleştiriliyor, maç bitmiş, her şey sakin, insanlar çıkıp evine gidecek ama o bariyerler halâ orada duruyor. Koca koca kapılar var, Doğu girişini Kuzey girişinden ayıran, kilitli. Kuzey girişinden çıkış yapanlar stadyumu -deyim yerindeyse- adeta tavaf etmeden Acemler yönüne gidemiyor. Doğu kapılarından çıkanlar bile izdiham nedeniyle bahçedeki demir perdeleri aşıp ana yola çıkmakta güçlük çekiyor ama o da ne? Yoldaki trafik kesilmemiş ki! Acemler Trafik Müdürlüğü yönünden gelenler ve Acemler İstasyonu otoparkından çıkış yapan araçlar mecburen Mihraplı istikametine gitmeye çalışıyor, binlerce kişi yollarda, akmaya çalışıyor… Trafik kilit! Araçlar bir adım ilerleyemiyor, taraftar kalabalıktan yürüyemiyor. Ama helâl olsun! Bir tek sürücü bile kornaya basmıyor ya! Sakin sakin bekliyor herkes, bu çile elbette bitecek…
ACEMLER’DEKİ KALABALIĞIN VİDEO KAYDI
Maç çıkışı o kalabalıkla birlikte Acemler İstasyonuna doğru akıp, BUSKİ tarafına geçebilmek için üstgeçide yöneldik. Bursaray’a binebilmek için istasyona girmeye çalışanlar o bölgeyi kilitlemiş. Üstgeçide gitmeye çalışanlar üst üste balık istifi. Neyse orayı da aşmayı başarıyoruz ki, BUSKİ tarafına geçince rahat bir nefes alıyoruz.
İşte gerek maç öncesi ve gerekse stadın boşalması sırasında Acemler İstasyonu önünde üstgeçitten çektiğim 1 dakikalık video, her şeyi anlatıyor:
GEÇMİŞİN HATALARINI DA DÜZELTMEK GEREK
Tarihî Atatürk Stadı’nda geçmişte ne kalabalıklar gördük biz, Bursaspor’un Şampiyonlar Ligi maçlarını da izledik. Milli maçlar da dahil, son düdük çaldıktan sonra kalabalık Kültürpark içi, Muradiye, Çekirge, Altıparmak, Darmstadt Caddesi, Kanalboyu istikametlerine dağılır, 10-15 dakika içinde stadyum çevresinde neredeyse kimse kalmazdı. Birçok mahalleden gelenler, ulaşım için araca ihtiyaç bile duymazdı zaten.
Derdini anlatamadı Bursa, helikopterle dolaşıp “şuraya stat yapalım”, “şuraya hastane yapalım” kararlarını verenlere… Atatürk Stadı’nın yıkılması çok büyük hataydı… Yanı başında 350 dönümlük koskoca Kültürpark varken, 25-30 dönümlük stat arazisini millet bahçesine dönüştüreceğim diye ısrar edenlere dert anlatılamadı. Şeref tribününe bile katlanamayıp, yıktılar. Atatürk Spor Salonu’nun güçlendirmek yerine yıkılması da çok büyük hataydı. Yeni stadın Veledrom’un arazisine yapılması da hataydı.
Oysa kalabalıkların tahliyesi ayrı bir şehircilik yeteneği-birikimi gerektirir. O stadı oraya yapan AK Partili etkili-yetkili zevata, güvenlik tedbiri alan Bursa Emniyetine, Bursa Valiliği’ne sormak gerekmez mi? Ey İl Güvenlik Kurulu, 100. Yıl Atatürk Stadyumu’nun bir tahliye planı var mıdır? Varsa nedir? Öyle bir plan varsa (tehlikeli bir durum söz konusu bile değilken, rutin bir maç çıkışında) 40 bin kişiyi neden perişan ettiniz?
Ankara’dan gelenler Bursa’yı bilmez, tanımaz! Hata üzerine hata yapıldı. Hadi, şehirle inatlaştınız, stadyumu Veledrom arazisine yaptınız, onu anladık! Peki Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi’ni neden stadın karşısına inşa ettiniz? Hiç mi arazi mi yoktu? (Başladılar ama bitiremediler bile, o da başka hikaye! Yazık değil mi Bursa’ya?)
Hiç aklınıza gelmiyor mu, o hastane de hizmete açıldıktan sonra, o bölgenin hali ne olacak?
Bursaspor lider olarak devam ederse (ki edecek), bu takım art arda şampiyonluklara koşarsa (ki koşacak), bu taraftar Bursa’daki her maçta başka rekor kıracak…
Ne tedbir alıyorsunuz, ne tedbir aldınız?
BU SORUNU ÇÖZECEK TEK KİŞİ, MUSTAFA BOZBEY
Bursaspor’a sahip çıkan hamleleriyle taraftarın gönlünde taht kuran Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in bu noktada inisiyatif alması kaçınılmaz görünüyor.
100’ncü Yıl Atatürk Stadı’nın geçmişten kalan (varlığından da emin değilim ama) tahliye planları bu pazar günü test edilmiş, bir işe yaramadığı görülüp bir kez daha sınıfta kalmıştır. Hâlbuki bu tür kalabalık organizasyonların olduğu binalarda, yerleşim planı kadar tahliye planı da önemlidir. Bu stadın tahliyesi için plan-program yeniden yapılmalıdır. Stadı boşaltan yaya kalabalığın hangi yolları kullanarak nereye ulaşabileceği belirlenmelidir. Özellikle Doğu kapısı bölgesinden Acemler istasyon ve BUSKİ yönüne geçişler için uzmanlarca yeni çözümler üretilebilir. Çünkü Acemler-BUSKİ yönüne gitmeye çalışan yaya kalabalık stadyum önündeki caddeyi ne kadar çabuk boşaltırsa, araç trafiği akışı da o kadar çabuk normal seyrine dönebilir. Hele stadyumun karşısındaki dev hastane hizmete girmeden önce, bu iş süratle sonuçlanmalıdır. Bu işin hastası var, itfaiyesi var, ambulansı var, polis-güvenlik faaliyetleri var, lojistiği var, hastane orası, ihmale gelmez ki!
Geçmiş dönemden kalan AK Parti’nin bıraktığı enkazla ilgili benzer bir konu için şöyle demişti Mustafa Bozbey: “Geçmişte yapılan hataların acısını bugün çekiyoruz.”
Stadyum özelinde de durum tam olarak budur…
NOTLAR:
- Karşılaşmayı birlikte izlediğim Olay gazetesi yazarı İhsan Aydın‘ın da bu konuda önerileri var: Stadın tahliyesine çözüm üretilmeli.
- Karşılaşmayı 3 kuşak birarada izleyen meslektaşımız Cihat Özkan da stadyum çıkışındaki izdihamı ele aldı: Bursaspor iyi de bu stat ne olacak?
- Bu konu sanıyorum önümüzdeki günlerin önemli gündem maddelerinden biri olacak.