AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, “Emeklinin canı sıkkınsa cumhurbaşkanı’nın canı sıkılır, gece uyuyamaz” demiş. İnanın bu ifade beni derinden yaraladı. Uykusuzluğun ne demek olduğunu iyi bilirim. Hatta millet olarak daha iyi biliriz diye düşünüyorum.
Düşünsenize birisinin canı sıkılsa uykun kaçıyor, mesela bir haber geliyor önüne, emekliler pazardan artıkları topluyor, nasıl canın sıkılmaz? Buyurun uykusuz bir gece daha! Tam ertesi gün biraz uyurum diyorsun; bir haber daha, emekli torunundan kaçıyor. O niye diyorsun; harçlık verecek parası yok onun için. Hadi bakalım uykusuz bir gece daha.
Tam bu gece biraz uyku diyecekken ne mümkün, bir haber daha “Emeklilerimiz barınma yerlerinden talepte bulunuyorlar. O kadar fazla artış var ki belediyelerimiz yetişmekte zorlanıyor. Huzurevleri ve bakım evleri öylesine taşmış durumdalar ki ne yapacaklarını belediyelerimiz de şaşırmış durumda…” Hop! Buyurun uyku kaçırmak için bir haber daha.
Uykusuz geceler gerçekten yormuştur. Sonra çıkıyor Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz “Aylık bağlama oranı eskisi gibi 75 ile 85 oranında olmalı. Sağlıkta katkı payını emekli çalışırken ödemiştir. Sağlıkta katkı payı acilen kaldırılmalıdır. İkramiyeler mutlaka bir maaş düzeyinde olmalıdır. Emeklinin de aile yardımı olmalı. Emekliye promosyon keyfi değil yasayla belirlenir. En az 3 maaş düzeyinde olmalıdır. Konut edinmek artık hayal oldu. Emeklinin konut edinebilmesi için acil yardım yapılmalıdır. Emekli evsiz ise kira yardımı yapılmalıdır. Emekliye doğal gaz ve elektrik yardımı yapılmalıdır. Yerel yönetimlerde temsilen emeklilerden bir temsilci alınmalıdır. Emeklilere sendika hakkı tanınmalı, masada mutlaka emekli temsilcileri bulunulmalıdır. Bakım evlerine ihtiyacı var. Bakım evleri çoğaltılmalı hatta belediyelere bakım evleri kurmakta zorunluluk getirilmelidir” demesin mi? Bu bir değil çok gece uykusuz geçirecek gece demek.
Zira sorunlara uykusuz kalarak çözüm bulunmazken, birisi çıkıp bunu söylemiş, peki sorarım size, bunları emekliye verirsek müteahhitlere, patronlara, cemaatlere ve benzeri bir sürü eşe dosta ne kalacak? Hadi gel de uyu!
Anlayacağınız iş yine başa düştü sevgili okurlar, dinleyenler ve dahi tüm ahali yardımcı olmamız gerekir.
Hadi hep birlikte dandini dandini dastana, danalar girmiş bostana!