Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey‘in görevdeki 9 ayını değerlendirdiği toplantı, bir anlamda, AK Parti hükümetinin CHP’li belediyelerin elini-ayağını nasıl bağladığını ve hizmet veremez hale getirmeye çalıştığını gösteren bir sanal fotoğraf oldu. Bozbey’in anlattıklarında, bu fotoğrafa sadece bakmakla yetinmeyip, memleket gerçeklerini görmek de isteyenler için inanılmaz detaylar var.
Bir kere şunu hemen belirtmem gerek. Mustafa Bozbey‘in Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle Bursa’da yaşanan sosyal iklim değişikliğinin herkes farkında. Bursa her geçen gün daha keyifli bir kent haline geliyor. Buna Osmangazi’de Erkan Aydın‘ın, Nilüfer’de de Şadi Özdemir‘in gayretli çalışmaları da eklenince (perde arkasında yaşanan ama kamuoyuna aktarılmayan sıkıntıları bir kenara koyarsak) genel bir memnuniyetten söz etmek mümkün.
Lakin bu 9 ayda yaşanan, manşetlik kaç hadisenin de “kol kırılıp yen içinde kalmış” olduğunu hayretle gördük.
Perde arkasında yaşanan sıkıntılar Mustafa Bozbey’in basın toplantısında aktardıklarıyla detaya büründü. Bazı konuları sadece satır başı halinde aktaran Başkan Bozbey, sorular üzerine detaya girince anladık ki, günlerce manşet olacak olaylar, sessiz-sakin yaşanmış, gitmiş. En canlı örnek, Orhaneli Termik Santrali konusu..
1983’te başladığım meslekte 41 yılı geride bıraktım. Orhaneli Termik Santrali ile ilgili o dönemlerde çalıştığım yerel gazetelerde, daha inşaat aşamasından itibaren defalarca haberini yaptığım için birçok detayına hakim olduğumu düşündüğüm bir konu. 13 Mayıs 1979’da dönemin Başbakanı CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından temeli atılıp, yapımı 13 yıl süren santral tamamlanana kadar birçok hükümet gelmiş geçmişti. Tesis 1992’de faaliyete geçti.
Daha inşaat aşamasında santralın baca gazının yaratacağı tehlikeler konusunda akademik odaların uyarılarını yoğun olarak habere dönüştürdük. Bursa’da hava kirliliğinin tavan yaptığı 1985-1990 döneminde de Orhaneli Termik Santralı hiç gündemden düşmüyordu. Hava kirliliği tehdidine ilave olarak asit yağmurları o dönemde çok konuşuldu.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube başkanlığını yürüttüğüm 1997-2001 döneminde, aralarında Bursa Barosu, Bursa Tabip Odası, ÇGD Bursa Şubesi‘nin de bulunduğu 19 davacı tarafından açılan dava kazanılmış, santralın elektrik üretimi aralıklarla durmuştu.
Hem baca gazı arıtma tesisi hem de desülfürizasyon tesisi yapıldı Orhaneli Termik Santrali’ne ama baca gazı arıtma ve desülfürizasyon tesisleri devre dışı bırakılarak elektrik üretimine devam edildi… İtirazları duyan olmadı. AK Parti iktidarı feryatları duymadığı gibi, 2013’te özel yasa hükmüyle, “özelleştirilen termik santrallere çevre mevzuatı açısından gerekli koşul ve izinleri sağlaması amacıyla 31 Aralık 2019 tarihine kadar süre tanınması; ayrıca bu tarihe kadar çevre kirliliğine yol açsalar bile söz konusu santralların elektrik üretim faaliyetinin durdurulamayacağı ve idari para cezası verilemeyeceğini” karar altına aldı. İnanılır gibi değil elbette ama 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 8. maddesini okuyunca inanıyorsunuz, çaresiz. O günden sonra Orhaneli Termik Santrali bacasından çıkan kara/sarı dumanlar koruma altına alınarak, adeta yasallaştı.
Bu tartışmalar bitmemişken Orhaneli Termik Santralı 2015’te özelleştirildi ve haziran ayında Çelikler Holding’e geçti. AK Parti iktidarı bir süre sonra, bahsettiğimiz yasadaki süreye 3 yıl daha ilave etti ki artık baca gazı filtrasyon ve desülfürizasyon tesisini çalıştırmadan elektrik üreten Orhaneli Termik Santralı’na dokunabilene aşk olsun!
Bursa Tabip Odası’nın bölgedeki sağlık sorunlarının arttığına dair açıklamalarını kimse dinlemedi.
Bölge halkının itirazlarını kimse duymadı.
Orhaneli Termik Santralı’nın yarattığı kirlilik 2024’ün mart ayı sonuna kadar Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni yöneten AK Partili Alinur Aktaş‘ın umurunda değildi zaten…
Mustafa Bozbey işbaşına geldiğinde Orhaneli Termik Santralı’nın yarattığı çevre kirliliğini masanın üzerinde buldu. Sözünü ettiğimiz manşetlerden biri, Başkan Bozbey’in yöre halkının, Bursalıların sağlığını tehdit eden bu santralın maliyeti düşürmek için filtre sistemlerini devre dışı bırakarak elektrik ürettiğini saptar saptamaz, gerekli işlemleri başlatmasıdır ki sonuç itibarıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi, Orhaneli Termik Santralı’nı mühürledi. İkinci manşet ise Çelikler Enerji’nin mühür işlemini tanımayarak, santralda üretime devam etmesidir. Bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Orhaneli Termik Santralı hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunması, üçüncü manşet demektir. Sadece bu konudan çıkan dördüncü manşet ise, konuyla ilgili olarak yaptırım gücüne sahip olan Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’nın duruma seyirci kalmasıdır. Kestel ilçemizdeki hava ve çevre kirliliğine hiç müdahil olmadan “seyirci” pozisyonunu sürdüren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Orhaneli’de farklı bir adım atmasını bekleyenler açısından, beşinci manşet ise Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı Orhaneli Termik Santralı konusunda göreve davetidir.
Başkan Mustafa Bozbey tüm bu gelişmeleri, “Mühürledik ancak faaliyet devam ediyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kimseden çekinmiyoruz. İnsanı düşünüyoruz. Benim için önemli olan insan. İnsan sağlığına kim aykırı davranırsa kusura bakmasın. Müdahale yetkimiz yok. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yetkisinde. Onun için göreve davet ettik. Kestel’de halk yürüyüş yaptı. Biline biline bunlara müsaade ediliyor. Doğru değil. O filtrelere harcanacak para insan sağlığından asla kıymetli değil. Bizim müdahale hakkımız yok” cümleleriyle özetliyor ki… Söyleyecek söz kalmıyor…
Bu arada Orhaneli Termik Santralı konusunda bir manşet daha atalım diye düşünenlere, CHP’li Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan‘ın 15 Eylül 2024’te yayınladığı isyan paylaşımını sosyal medyadan alarak aktarıyorum.
Şöyle diyor, arka planda Orhaneli Termik Santrali’nin bacasının göründüğü videoda Başkan Arıkan:
“Bacada filtre kullanılıp kullanılmadığına siz kendi gözlerinizle karar verin. Doğa nasıl katlediliyor!”
Bu paylaşımın altındaki yorumlara da bir göz atmanızı öneriyorum. Böylelikle bu santralın hem yörede hem de Bursa’da yaşayanlarda açtığı yara konusunda fikir sahibi olabilirsiniz.
AK Parti kurmaylarının, Bursa’dan yükselen bu sesi iyi analiz etmeleri gerekiyor. “CHP’li belediyeleri silkeleme” derdine düşmüş olan AK Parti iktidarının ve özellikle de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokrasisinin, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in haklı olarak dile getirdiği konuların CHP’li bir belediye başkanının itirazından ibaret zannetme yanlışına düşmemelerini diliyorum.
Bozbey, Orhaneli Termik Santralı’nın yarattığı çevre sorunları konusunda bir hafta kadar önce bir grup gazeteciyle biraraya geldiğinde şu ifadelere yer vermişti: “Ölçülüyor, uygun deniyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerini baz alırsak o zaman insanlığa hizmet etmiş oluruz. Aksi takdirde bu oranlarla biz sadece kendimizi avuturuz. Havayı kirleten firmaları biliyoruz. Uyarı ve cezayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yapması gerekiyor. Biz onlara ulaştırıyoruz. Bundan sonra karşılarına veriler ile gideceğiz. Bunu yapmazlar ise son çare tek tek kamuoyuna paylaşacağız!”
Kaybedilen her gün, Bursa’nın zarar hanesine yazıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başını kuma gömüp çevreye kirletenleri görmezden gelmeye devam ederse, başta Orhaneli ve Kestel olmak üzere, Bursa’nın havasını, suyunu, çevresini katleden firmalarla ilgili ifşaların devam edeceği bugünden belli.
Çünkü bilinmelidir ki, Başkan Bozbey’in isyanı, aslında Bursa’nın feryadıdır!