Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Tayfun ÇAVUŞOĞLU

Vay vay vay! Siz ne ara bu kadar kapitalist oldunuz?

Değerli okur,

Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevini lâyıkıyla yerine getirip getirmediği konusundaki fikriniz nedir bilemem, bu konu çoğu zaman tartışma konusu oluyor. Bendeniz naçizane, MEB Bursa İl Müdürlüğü’nün (Kısaca Bursa İLMEM deniyor) uygulamalarına dair tespitlerimi kaleme alıp kamuoyuna bilgi veriyorum. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’nın ya da Bursa İLMEM’in de görevi “tarikat ve cemaatleri STK diye niteleyip” kanuna ve hukuka aykırı olarak okullara sokmak, gencecik beyinleri yıkamak değildir, bunu her fırsatta söylüyorum. Bursa’daki okulların nitelik ve nicelik olarak ihtiyaca cevap vermediğini yazıyorum, Mehter adımına bile razıyız “iki ileri bir nefes” ama Bursa eğitimde gerisin geriye gidiyor diye yazıyorum.

İlçelere göre mahalle mahalle döküm yaptım, Bursa kent merkezinde ilkokulu dahi olmayan mahalle sayısına inanamazsınız!

Dikkat! Mezra demiyorum, Türkiye’nin dördüncü büyüğü Bursa kent merkezinde ilkokulu olmayan mahalleler diyorum. Kimseden ses çıkmıyor. Hâlbuki bana inanmayan arar meselâ Çekirge Mahallesi’nin eski ya da yeni muhtarını, sorar, “Sayın muhtarım, Osmanlı emaneti Çekirge mahallenizde hiç ilkokul var mı?”

O Çekirge Mahallesi ki, Osmanlı Hükümdarı Sultan I. Murat’ın vakıf köyüydü (Murad-ı Hüdavendigâr, doğumu 1326 Bursa, ölümü 1389 Kosova Ovası) ve köyün adı 1895 yılı salnamesinde Hüdavendigâr köyü olarak anılıyor. O tarihte bu tarihi mahallede 180 hanenin yaşadığı yazılı. 2025 yılına geldiğimizde mahallenin nüfusu 11 binden fazla… Ama artık ilkokulu bile yok… Çocuklar aşağıki mahallenin okuluna gidiyor.

Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun uygulanmasındaki sorunları yazdım, yazdım… Özel okul sahibi Ziya Selçuk dönemi Millî Eğitim Bakanlığı’nın umurunda olmadı.

Piyasada halen faaliyet gösteren özel öğretim kurslarının yüzde 99’u kaçak durumda. Meselâ kanun diyor ki, ortaokul öğrencilerine asla özel kurs olmaz. Yani LGS kursu adı altında (adı artık neyse, liselere giriş sınavı diyelim) hazırlık kursu olamaz. Ortaokul öğrencilerini bir özel öğretim kursu binasında bulunduramazsınız! Bakın çevrenize, var mı, yok mu?

Kanun diyor ki, özel öğretim kursları tek bilim alanında kurs verebilir, yani ya matematik kursudur ya fen ya Türkçe. Hepsi birden olmaz. Bakın çevrenize, her kursta “tüm dersler” var mı, yok mu?

Hasbelkader bir denetim olursa, öğrencilere “sadece matematik kursu alıyoruz”, “sadece Türkçe kursu alıyoruz” diye yalan söylemeleri salık veriliyor mu, verilmiyor mu?

Kendinize gelin Allah aşkına! 16-17-18 yaş kuşağına MEB denetimi altındaki özel kurumlarda, “taammüden yalan söyleme eğitimi” veriliyor ki bu ayıp MEB’e yetmez mi?

Bu eleştirilerden sıkılıyorsanız, kızmayın, beni de suçlamayın! Mecliste yeterli sandalyeniz var, bir torba ya da çuvala bakar, değiştirin kanunu, olsun bitsin! Hiç değilse, “kanun var ama uygulanmıyor” ikiyüzlülüğünden kurtuluruz hep birlikte!

Ayrıca bu kurumlardaki denetimlerin gerçekten “habersiz denetim” olduğu konusunda “tereddüt” ifade edersem, ayıp etmiş mi olurum?

“Peki müfettişler ne iş yapar?” diye sorarsanız! Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda 2015 hain darbe girişiminin ardından değişiklik yapıldığı dönemin MEB Müsteşarı, AK Parti iktidarının bugünkü Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin… Dershaneler kapatıldı, yerine yeni tanımla özel öğretim kursları açıldı ama zorlayıcı hükümler nedeniyle zaman içerisinde bu kanun kevgire döndürüldü, Bakanlık da müdahale etmemeyi tercih etti, müfettişler n’apsın?

Ne iç karartıcı bir giriş oldu böyle?

Ne deseniz haklısınız!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin aslında MEB’i harika yönetiyor ama ben maalesef ileri derece karamsarım. Tadınızı kaçırdım. Özürlerimi kabul buyurunuz lütfen! Ama şu soruyu sormama da lütfedip izin veriniz!

Peki Milli Eğitim’e bağlı kurumları MEB haricindeki bir kurum denetlerse ne olur?

Mesela Rekabet Kurumu, MEB denetimindeki kurumlarda Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimini zaten yapıyor olması gereken konulardaki kimi şikayetleri, “hakkını vererek” denetlerse ne olur?

32 bölüm… Tekmili birden… Mendillerinizi hazırlayınız!

Kocaeli’deki kimi özel öğretim kurumları (özel okullar diyelim) hakkında şikâyetler şöyle:

a)Özel okullar yemek ücretleri konusunda Whatsapp grubu üzerinden kartel oluşturmuşlar, velilere baskı kurmuşlar

b)Eğitim ücretleri konusunda kartel oluşturup velilere baskı kurmuşlar

c)”Çalışan ayartmama” konusunda kendi içlerinde prensip anlaşması yapmışlar, mevcut işvereninden ya da okul koşullarından memnun olmayıp iş aramaya çıkan öğretmenleri organize halde reddetmişler! (Bazıları bunu “centilmenlik anlaşması” diye tarif ediyor, ben ortada bir “centilmen” göremediğimden olsa gerek, vaziyete emek cephesinden bakıp “ahlaksızca kumpas” diyorum. Kumpas kurbanı olduklarını çok çok sonra öğrenmiş olan İngilizce öğretmeni, bilişim dersi öğretmeni, sınıf öğretmeni arkadaşlar, ne hissetmişlerdir acaba? Merak etmiyor değilim.)

Peki bütün bunları ben mi uyduruyorum?

Hayır efendim! Bende öyle görkemli bir hayal gücü ne arasın?

Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde yayımlanan gerekçeli kararlarda yazılı hepsi… Rekabet Kurumu’nun kararlar sayfasında mevcut, bu belgelere dayanarak kimi kurumlara verilmiş cezalar da evrakta detaylarıyla yazılı…

Lütfen üşenmeyip okuyunuz, adresi de şöyle: https://www.rekabet.gov.tr/Karar?kararId=79ddaa1a-2870-4c45-9cba-252a59253d7c

Değerli okur!

Bu kararlarda da görüleceği üzere, çok sayıda özel öğretim kurumu (özel okul) Rekabet Kurumu ile uzlaşmaya gitmiş yani suçu kabullenmiş, bir daha işlemeyeceğini beyan etmiş… Bir okul var ki cesareti takdiri şayandır, Doğa Koleji, “ihlale taraf olunmadığı” yönünde savunma vermiş ama savunmasına itibar edilmemiş ve para cezası uygulanmış. Asla Doğa Koleji’ni yargılamak üzere adını vermedim, tam tersine, “yapmadık diyorlarsa, gerçekten de yapmamışlardır” diye düşünerek takdir ettiğimi ifade etmek isterim. Lakin ceza almışlar.

Çürüme sadece özel öğretim kursları ve özel okullarda mı? Özel hastaneler, teknoloji şirketleri ve ilaç şirketleri. Sıra muhtemelen diğer sektörlere de gelecek.

Yenidoğan çetesini ne çabuk unutuverdik bile değil mi?
Halbuki, memleketin kurtuluşu, unutmamakta…

Ey okur!
Lütfen hafızanıza sahip çıkın!
Unutmayın, unutturmayın!
Bir yandan da hep birlikte, darısı Bursa’nın başına diyelim.
“Rekabet Kurumu koş! Burada maden var!”

 

***

Rekabet Kurumu kararından – İbretlik sahneler


YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER






Verified by MonsterInsights