Günümüzün iç siyasetinde tartışılan konu malum, Cumhurbaşkanı tekrar aday olsun mu olmasın mı. Artık uzunca süre bu konu sakız gibi çiğnenir, kamuoyu araştırmaları yapılır. Gündem sıkıştıkça tekrar tekrar ısıtılıp herkesin önüne atılır. Biri der ki artık yeter, diğeri der ki hazır huyu suyu bilinen var, yeniyi arayıp her şeyi sil baştan denemenin ne alemi var? Bunları düşünürken sanat güneşi Zeki Müren ve o şarkısı geldi aklıma “Gitmek mi zor? Kalmak mı zor? O sabahı gel bana sor.”
Sonra hafızam aramaya başladı başka nasıl sözler edilmişti diye birden aklıma Can yücel geldi, ne demişti;
‘Gitmek gerekir bazen,
fazla yormadan,
daha çok bıktırmadan.
Eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan.’
Tam bu mısraları içime sindiremeden,
Gitmekle gidilmiyor ki,
gitmekle gitmiş olamazsın;
Gönlün kalır,
aklın kalır,
anıların kalır.
Dizeleri takıldı dilime tabii Cemal Süreyya.
Akıl bu hiç boş durmuyor ki birden usta geldi aklıma Nazım Hikmet acaba o ne dedi derken düştü aklıma birden.
“Gitmek” sadece bir eylemdir.
”Unutmak” ise kocaman bir devrim.
Ne diyorsun sen Allah aşkına derseniz, aman boş verin! Akıl oyunları bunlar sadece.