“Burulaş’ı yakarız” derken?

Ne yalan söyleyeyim, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in anlattıklarını dinlerken aklıma ilk gelen bu soru oldu:

“Acaba… Çalışanların neredeyse yüzde 60’ının mahkûm edildiği asgari ücretin 22 bin 500 lira olarak belirlenip açıklanmasının müsebbiplerinden biri olarak sayabileceğimiz Türk-İş, muhatap CHP’li belediyeler olunca mı böyle fütursuz?”

Bu soruyu haksız ve yersiz bulanlar mutlaka olacaktır elbette ama hak verenler de olacaktır. Kaldı ki toplantıdaki sorular arasında buna yakın bir değerlendirme de soru-cevap bölümünde dile getirildi.

Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanı Cemal Yaman’ın Burulaş işçileriyle toplantısında söylediği izaha muhtaç sözlerine tepki gösteren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in ses tonunda öfke ya da gerginlik değil, ciddi bir kırgınlığın izleri olduğunu belirtmek gerek. Başkan Bozbey, Burulaş’taki grev ilanına ilişkin görüşlerini ifade etmek üzere düzenlediği basın toplantısında, masaya koydukları son önerilere ilişkin detayları anlattıktan sonra, sendika şube başkanının videosunu da izletti ve kırgınlığını şöyle dile getirdi.

“Üzüldüğüm bir şeyi söyleyeyim. Sendika başkanımızın BURULAŞ’ı yakmakla ilgili bir ifadesi oldu. Bir sendika yöneticisinin bu sözü ifade etmesine kırıldığımı ifade etmek istiyorum. 3.3 milyon Bursalının adına, 13.800 civarında çalışan arkadaşlarımızın adına üzüldüm. Bu sözü söylenmemiş olarak kabul etmek istiyorum. BURULAŞ’ı bu günlere getiren çalışanlarımızın da bu lafı kabul etmemesi lazım. Bu lafın geri alınmasını da Bursalılar adına istiyorum.” 

OTOBÜS ŞOFÜRÜNE 62 BİN 300, VATMANA 73 BİN 800

Belediyenin teklifi kabul edilirse, asgari ücretli çalışanın bulunmadığı Burulaş’ta en düşük ücret net 50 bin lira olacak. Burulaş, tren sürücüleri için 73 bin 800 TL, bakım formenleri için 78.300 TL öneren işveren, otobüs şoförleri için de -diğerlerinden daha yüksek oranda zamla- 62.300 lira öngördü.

29 bin liranın altındaki asgari ücrete imza atmayacaklarını söylemiş olmalarına karşın 22 bin 104 liralık asgari ücrete örgütlü bir itirazı gözlenmeyen Türk-İş’e bağlı sendikalardan birinin, kabul etmeyip çalışanları greve taşımak istediği rakamlar bunlar.

Ve asıl önemlisi de şu… Sendikanın düşük bularak reddettiği bu rakamlar kabul edilse dahi, maliyet artışı nedeniyle Bursaray bilet fiyatının en az 52 lira olması kaçınılmaz görünüyor. Hele sendikanın zam talebine meyledilirse, bu durumda da Bursaray’da bilet fiyatının kısa hatta 56 lira, uzun hatta da 64 lira olması gündeme gelecek.

Bursalılar şunu da bilmeli…
Burulaş, bir Büyükşehir iştiraki olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından her ay 320 milyon lira sübvanse ediliyor. Bunun anlamı açık. Hem Burulaş’ın ayakta kalabilmesi hem de Bursalıların bir nebze ucuz ulaşım bileti alabilmesi için her ay bu paranın ödenmesi gerek.

Başka bir bakış açısıyla şöyle diyebiliriz; Bursalıların cebinden Burulaş’a her ay bu para aktarılmıyor olsa, Bursa Büyükşehir Belediyesi her ay 320 milyon liralık bir yatırımın temelini atabilir.
5 bin kişilik Bursa atatürk Spor Salonu’nun 3 ayda tamamlanması işten değil…

Uzun lafın kısası…
Geçinebilecek insanca ücret, herkesin hakkı… İtiraz eden elbette yok. Yoksulluğu değil, zenginliği artırmak gerek ama taleplerin de makul ve mantıklı çerçevede olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer konu sonunda Yüksek Hakem Kurulu’na kalırsa, oradan gelecek rakamın yüzde 20-25’ler düzeyinde olacağı da konuşuluyor ki, sonuç Burulaş’ın önerdiği bu rakamların altında olacak. Tabii belediye teklifinde pozitif ayrımcılıkla gözetilerek düşük olan maaşları yükseltilmek istenen otobüs şoförleri, herkese aynı oranda zam yapıldığında bu işten zararlı çıkacak.

Dengeler yok sayılabilir mi?
13 bin 800 kişinin çalıştığı Bursa Büyükşehir ve iştiraklerinde oluşan maaş dengesinin, sadece Burulaş çalışanları lehine bozulması pek kabul görecek bir talep değil.
Tabii bir de hayat pahalılığı, enflasyon, geçim zorlukları var.
Nitekim Başkan Bozbey bir soruyu yanıtlarken, ekonomik duruma işaret etti, “İlk kez hem işverenin hem de çalışanın bu kadar mutsuz olduğu bir dönem yaşıyoruz” dedi. Sonra basın mensuplarına sordu: “Siz memnun musunuz halinizden?”

-Hayır!

Huriye Gül Kolaylı’nın hiç tereddütsüz cevabının salonda alkışlarla karşılandığını söyleyeyim… Genel olarak asgari ücretin bir tık üzerinde maaşlarla çalışmak zorunda bırakılan haberci meslektaşlar haksız da sayılmazlar. Çünkü salondakiler arasında, Burulaş işçilerinin kabûle ikna edilemediği 62-78 bin lira bandında maaş alabilen 1-2 kişi bile çıkacağından aşırı derecede şüpheliyim.

Bursalıları yollarda kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan bu gelişmelerin ardından, pazarlığın akıl yoluyla çözüleceğini umuyorum.

İLGİLİ HABERBozbey’den, BURULAŞ’taki grev kararına dair önemli açıklamalar