Nöbetçi Eczaneler
Yılmaz Akkılıç’ı tanır mıydınız?
Kimisi için yazar Yılmaz Akkılıç’tı, kimisi için 1978’de Bursa Belediyesi’ni kazanan CHP’nin cevval İl Başkanı Yılmaz Akkılıç’tı, kimisi için emekli Süvari Binbaşı (yarbay) Yılmaz Akkılıç’tı, bizim için Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi Kurucu Başkanımızdı ama istisnasız hepimiz için de Yılmaz Ağabeydi…
Askerlikten ayrıldıktan sonra kitabevi açıp çalıştırdı, ardından köşe yazarlığı yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında Bursa ve Atatürk’ün Bursa ziyaretlerine dair yayınlanmış kitapları var. Akkılıç’ın En büyük hizmetlerinden biri Bursa Ansiklopedisidir ki ben de madde yazarı olarak o ansiklopediye emek verenler arasında bulunmanın, Bursa hakimiyet’te, Olay’da, Kent gazetesinde onunla mesai arkadaşlığı yapmış olmanın onurunu taşıyorum.
Yılmaz Akkılıç, İpekçilik’te sahibi olduğu (biri 6.000 ciltlik kişisel kütüphane olarak düzenlenmişti) 2 dairesini, kitaplarının ve Bursa Ansiklopedisinin yayın haklarını, mevcut basılı nüshalarıyla birlikte Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin (BGC) Bursa Gazeteciler Emeklilik ve Yardımlaşma Vakfı’na bağışladı. Tek isteği vardı, Akkılıç Kütüphanesi’nin ayakta tutulması…
Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Bursa Gazeteciler Vakfı, Nilüfer Belediyesi ve Akkılıç ailesi arasında imzalanan protokolün ardından BGC merkezinin de bulunduğu Basın Kültür Sarayı’nda yer ayarlandı ve Akkılıç Kütüphanesi 1 Ekim 2007’de faaliyete geçti. Yılmaz Ağabey sağ idi henüz… Kütüphane, aynı zamanda onun çalışma mekanıydı. Yeni kütüphanesinde çok mutlu-mesut zaman geçirdiğine de tanığız. Ne yazık ki kendisini 2010’da kaybettik…
Adını yaşatan Akkılıç Kütüphanesi (aramızdan ayrıldıktan sonra tam Yılmaz Ağabeyin de istediği gibi) birkaç gün öncesine kadar faaliyetini sürdürüyordu ki, “Her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır” diyen Murphy kanunu işledi…
Yıl 2025, aylardan ocak…
Basın Kültür Sarayı’nın müteahhiti Ali Karasu, Akkılıç Kütüphanesi’nin boşaltılması talebinde bulundu iyi mi?
Edindiğim bilgilere göre, Akkılıç Kütüphanesi’nin bulunduğu bölümün mülkiyetinin yarısı BGC’ye diğer yarısı da binayı yapan Müteahhit Ali Karasu‘ya ait. İlk günlerden buyana, kütüphane için kullanılan ve müteahhitin sahibi olduğu o bölümün bağışı konuşuluyorken, nedendir bilemiyorum, yıllar içinde gerçekleşmemiş. Soruşturdum, kütüphane ile ilgili her toplantıda kaç yıllar boyunca gündeme geldiğini öğrendiğim bu önemli bir işlemin imzaları neden atılamadı diye, net bir cevap bulamadım.
KUYUYA TAŞI KİM ATTIYSA, O ÇIKARSIN!
Geçmişte Bursaspor Kulübü Başkanlığı da yapan Müteahhit Ali Karasu’nun tavrını anlamakta zorluk çeken sadece ben değilim herhalde?
Ali Karasu “tahliye” kozunu kullanarak, buradaki muhataplarından başka bir şeyler mi elde etmeye çalışıyor? Bilmiyorum.
Konu çok yeni…
Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde bazı gelişmelerin olacağını tahmin ediyorum.
BGC başta olmak üzere tüm taraflar, sorunun çözümü ve Yılmaz Akkılıç’ın hayatını adadığı kütüphanesinde adının yaşatılması konusunda üzerlerine düşeni yaparlar umudumu paylaşıyorum.
Takipteyiz…
